RUH ALEVİ

Kaderin kabzasından akan sadece mürekkep değil, aynı zaman da ölümü ve yaşamı ayıran bir çizgiydi.

Son sayfaların bazen yeni başlangıçlara yuvarlandığını bilmeden yaşadığımız şu üç günlük hayatta kan kaybetmeye başladıysak eğer, kan kaybını durdurabilecek bir yarabandı da bulmak zorundaydık. Devinin sırlarla dolu bir adam ile evliliğinin ardından ortadan kaybolur. Ve yıllar sonra ise yalanların kaburgasını kırıp özgürlüğe koşmaya başladığın da o yolda bir çift yeşil gözün sahibi ile karşılaşır. Kader yıkılarak ilerlemeyi sürdürürken ikili yıkılan hiçbir şeyi umursamadan özgürlüğe kanat çırpmayı sürdürür. Birbirlerine baktıkların da artık farklı insanları değil, kendilerini görecekti. Çünkü acılar insanı şefaflaştırır ve bir aynaya çevirir. Onlar birbirine bir gemici düğümü gibi giderek bağlanmayı sürdürürken kader yeni bir oyun ile karşılarındadır. Ve bu defa yaşananlar en büyük olanlardır.

Şeytanın kolları arasında ruhumuzu kaybettik.
Kırk ateş ağırladık göğsümüzde.
Yedi kat cehennem gördük.
Kuyuya düşen yansımızda kendimize yabancı düştük.
Bir silah patlamasıyla, kader yeniden yazıldı.