"Özür dilerim " hakan bey ensesini tutup gözlerini kapattığında onu anlamaya çalışıyordum . "Babanız için endişe ediyorsunuz sadece, sizi anlıyorum." "Evet Eylül endişe ediyorum ya bir şeyler ortaya çıkmazsa yani ne bileyim...." "Doğru er ya da geç ortaya çıkar " karşısına geçip gülümsedim. Rahatlamaya ihtiyacımız vardı. "Haklısın " hakan bey gülümserken yutkundum. Kalbim niye bu kadar hızlıydı. Niye böyleydim! Bize doğru gelen ışıkla hakan bey'e baktım. "Gitmemiz gerekiyor bir şeylerden şüphe etmiş olmalı" "Haklısınız" geriye çekildiğim sırada ayağıma gelen şeyle aniden dengemi kaybetmiştim. "Ne olu.." ani refleksle hakan bey'in kravatından tutarken kendimle beraber onu da çekmiştim. Ben yerdeyken o benim üzerimde duruyordu. Gözlerim irileşmişti. Yanaklarım ısınırken kalbimin sesini duymamaya çalışıyordum. "Eylül" hakan bey afallamış bir şekilde bakarken yutkundum. "Efendim hakan bey" "Sen hep bu kadar sakar mıydın?"