Karlı bir havada gördüm seni. Yüzün kızarmış, gözlerinin güzelliği ortaya çıkmıştı. İpek gibi olan saçların yüzüne geliyor, sense bunu aldırış etmeden kucağındaki kediyi ısıtmaya çalışıyordun. Tam o an tanıdım seni. Bir insanı ilk görüşte tanımak nasıl mümkün olabilirdi ki? Görünüşe göre yargılardın sadece. Ama ben tanımıştım. Kalbim seni aklıma kazımam için zorlamıştı sanki, Biliyordum bir daha aklımdan çıkmayacağını. Bir itirazım da yoktu zaten. Kendime geldikten sonra ezberledim her zerreni, çizmek istedim seni. Tabii benim baştan boş olan kağıdıma kalemimi dokundurarak oluşturacağım resim senin gerçekliğinle yarışamazdı bile. Sonra çizmeye başladım. Sen oradan kalkana kadar ben de seni çizmeye devam ettim. Sonra telefonun çaldı. Kaşlarını çatıp telefonunu cebinden çıkardın, bu halin çok tatlı geldi gözüme. Telefonu kulağına dayayıp telaşlı bir şekilde konuşmaya başladın. Ben kaşlarımı çatıp her bir hareketini pür dikkat izlerken ayağa kalkıp gittin, arkanda merak ve hüzünle elindeki resime yani sana bakan bir ben bıraktın..All Rights Reserved
1 part