Simsiyah saçlarını dağınık bir şekilde toplayıp büyü eşyalarını önüne serdi. Gözümden düşen bir damla yaşı geriye atıp sevdiği adama baktı. Her göz yaşında, bir faniye aşık olmanın bedelini ödüyordu. Yanlış da olsa kuralları çiğneyip kara büyüyü yapmayı kafasına koymuştu. Onu kaybetmeyi hazmedememenin verdiği sinirle kitaplığına yaklaştı. Cadı olabilirdi ama oda bir kadındı ve oda bir insandı. Sevdiğini kaybetmiş bir kadındı. Ağlamaktan gözleri şişmiş bir insandı. Yapacağı şeyin işe yarayıp yaramayacağını bilmiyordu. Sonuçlarını hiç hesaba katmamıştı. Yıllar boyu sürecek bir lanet sebep olacağını hiç düşünmemişti. Yıllar önce bu büyünün neden yasaklandığını umursamadı. Bilgili ve zeki bir büyücüydü ama aşk gözünü kör etmişti. Sevdiğine kavuşmak uğruna her şeyi göze almıştı. Tek istediği hayatını adadığı adamı sonsuz uykusundan uyandırmaktı. Gözü kararmıştı artık. Hiç düşünmeden büyü kitabını açtı ve canlandırma büyüsünü yerde cansız yatan sevgilisini uyandırmak için uyguladı...