Simon Says [Türkçe] (One-shot)
  • Reads 47
  • Votes 7
  • Parts 1
  • Reads 47
  • Votes 7
  • Parts 1
Complete, First published Oct 22, 2022
"Simon derki, ..'yı öldür"

"Anlamadım?"

"Simon onu öldür diyor."

Çocukken oynadığımız bu oyun, artık o kadar basit değil...


"... LUNAPARKINDA İNTİHAR
Saat 16 sularında gerçekleşen elektrik kesintisinden dolayı duran dönme dolaptan intihar.

Arkadaşlarıyla gelmiş olduğu tespit edilen A.B. günün finalini dönme dolaptan atlayarak yaptı.
Arkadaşlarının verdiği ifadelere göre A.B.'nin psikolojik sorunları olduğu ve uzun zamandır bunu planladığı öğrenilmişti.

"Onu durdurmaya çalıştık fakat başaramadık"
 Yüz üstü düşen A.B. olay yerinde vefat etti..."

Yıllar önce yazılan haber buydu.
Halbuki kim bilebilirdi ki biricik dostlarının ona zorbalık yapıp, aşağıya attıklarını...

Basit oyunları severdi, arkadaşlarının aksine.
Belki de asıl zorbalık nedenleri buydu, sadece oyun oynamayı seven bir çocuk...

One-Shot'dır.



Buraya kadar geldiysen bence diğer hikayeme de bakmalısın, şimdiden teşekkürler🥰
All Rights Reserved
Sign up to add Simon Says [Türkçe] (One-shot) to your library and receive updates
or
#878oyun
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
46 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
YAMALI SEVDA  by Betulokssuz
36 parts Ongoing
Ben boşanmış öğretmen bir babanın kızıyım. Yıllar önce, ben henüz on yaşındayken tayin edildiği Karadeniz bölgesinde aşık olup evlendi. Beni de beraberinde getirdi elbette, çünkü benim annem sorumsuz bir kadın, beni onun eline bırakmadı. Saf Karadeniz'li kadının bir kızı vardı, kendisi ablam olur Zeynep. Babam ve eşi yıllardır birbirini bulmanın huzurundan mıdır bilmem, sakin ama mutlu bir hayat yaşıyorlar. Ben lisede çıktım buradan. Ankara'da liseyi hemşirelik olarak okudum. Üniversiteyi kazanamadım, bende boş durmayayım, babamın yanına geleyim dedim, geldim. On sekiz, on dokuz, yirmi ve yirmi bir yaşlarımda buralardaydım. Sağlık ocağında yardımcı hemşirelik yaptım. O sıralarda babamın eşi Hanife annenin, ahiretliğinin asker oğluyla nişanım takıldı. Tam düğün arefesinde nişanlım olan Halil Yaman, eski sevgilisi, çok sevdiği kız ona kaçınca beni terk etti. Benim adım Tuğba, ben bu şehirden dargın gittim. Yağmurlu bir günde, onların çaylığında birlikte olmuştuk. O sarhoştu, ben aşk dolu. İkimizde nasılsa evleniyoruz dedik ve olanlar oldu. Sonra dünyam başıma yıkıldı, öyle böyle değil ama. Çok şey götürdü benden Halil Yaman ama özümü unutmayayım, çizgimden çıkmayayım diye bana kızımı bıraktı. Tuğçe sıkı sıkı tutunduğum, kendimi adadığım oldu. Ben onunla hayatta kaldım. Yoksa hissettiğim şeyle ölürdüm. Öyle buruk, öyle yamalı bir sevda.
You may also like
Slide 1 of 10
Güneş Tutulması  | Yarı texting  cover
GÜNCE | Gerçek Ailem cover
LAVENA cover
GÖNÜL KİRASI  cover
GECENİN İZİ cover
Mafya'nın ki cover
portakal reçeli 🍊 (Düzenlenecek) cover
BIÇAK SIRTI - BXB - GAY cover
YAMALI SEVDA  cover
S.A.Y.E. cover

Güneş Tutulması | Yarı texting

30 parts Ongoing

Siz: hocam ben yapamıyorum Siz: valla olmuyor Siz: azcık yiyeyim ya nolur Siz: vallahi bakın söz yemicem bi daha Siz: tatlıyı yasakladınız anladım Siz: ama bari azcık baklava yiyeyim Diyetisyenim: olmaz bence. Diyetisyenim: baklavada kalorili Siz: öldürmek istiyorsun beni hocam