çini titretir sevdiğinin dokunuşu, dur diyemez, duramazsın. Yanlış, hata bilmezsin. O dakika her şey doğru gelir kalbine.
Azra için de öyle olmuştu. Sevdiğinin dokunuşu, ateşi ne kadar yanlış olsa da karşı konulmaz bir istekle doğru gelmişti ona. Ta ki o gecenin sabahında bu karşı koyamadığı bakış, gülüş, dokunuşların aslında bir iddia olduğunu öğrenene kadar. Saf, temiz bir bedene dokunmanın nasıl hissettirdiğini bilmezdi Bora. Ta ki o kirli elleri Azra'nın tenine dokunana kadar. Ona git demesi gerekirken bu duyguya karşı koyamaması, ne kadar pislik biri olduğunun ispatıydı.
Tek bir gece yıllarca akılda kalır mı? Kalmıştı. O gece her anı ile Bora'nın aklında kalmıştı, acı ama unutulmaz bir anı olarak. Bu birbirlerinde unutulmaz iz bırakan kalpler yıllar sonra iş hayatında karşılaştı ve olanlar oldu. Saf ve masum Azra; seksi, çekici ve dişli mi dişli bir asistan. Çapkın, umursamaz ve serseri Bora; pişman, kıskanç, âşık mı âşık bir patron. Biri nefretle, diğeri ise aşkla bakan iki kalp. Mutluluğa giden yolda karşılaşılan acılar, yanlış kararlar ve tüm olumsuzluklara rağmen gittikçe büyüyen bir aşk.
Her hata son değildir. Bazen bir hata, düzeltmek için gireceğin yol ile mükemmel bir doğruya dönüşebilir. İşte, geçmişte yaptığı hatayı aşk yolunu izleyerek telafi eden Bora'nın hikâyesi, Genç Patron...
Berdel sonucu yatalak bir Ağanın eşi olacaktım... Ama nedenlerde boğulacağım bir sır dünyasına gireceğimi nerden bilebilirdim ki?
Hadi hayat serüvenime sende katıl :)