Kayıp Şehir
  • Reads 3,336
  • Votes 1,186
  • Parts 12
  • Reads 3,336
  • Votes 1,186
  • Parts 12
Ongoing, First published Nov 01, 2022
Kendi bulundukları ada da kendilerince sakin bir hayat süren Lucy ve Louis kardeşler, bir gün adayı işgale gelen korsanlar yüzünden arkadaşları ile birlikte ailelerinden ayrılmak zorunda kalırlar.

Bundan sonra arkadaş grubumuz ailelerini bulmaya çalışacaktır ama artık eski yerinde olmayan bir adayı bulmak hiçte kolay olmayacaktır.

----------

Yere çömelip Jenny'ye sarıldım. Sıcak yaşlar ikimizinde kan dolu yüzünü temizliyordu. Onun ölecek olması hiç aklımın ucundan dahi geçmemişti. Sanki onun değil de benim kalbim kılıçla delinmişti. Yüreğim kanıyordu. 

Bugün en mutlu günümüz olacaktı, ölüm günümüz değil! 

Hal ve hareketleri ile bugün öleceksiniz diyen adam yüzündeki küstah ifadesiyle bize doğru yaklaşıyordu. Yavaş hareketi ile bizi öldüreceğinden emindi. 

Bacaklarım titreye titreye Jenny'den ayrılıp uzun kılıcı elime alıp ayaklandım. Kılıç ona doğru güçsüzlükle savurdum, onun sert darbesiyle kılıç hızla ellerimden savruldu. Diğer darbesi boynumaydı. 

Aklım bana olacaklarda değildi ama Jenny'yi arkamda bırakıyordum. 

Umarım onun sonu sarıldığı o ceset gibi olmazdı.
All Rights Reserved
Sign up to add Kayıp Şehir to your library and receive updates
or
#709görev
Content Guidelines
You may also like
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oluyor) by Maral_Atmc6
72 parts Ongoing
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
Sevgili Lotus Çiçeği by LeddyAsteria
18 parts Ongoing
Eli poşete uzandı, bir çift spor ayakkabı çıkardı. Sorgulayarak ona baktım. "Ayağındaki ayakkabılar ile rahat koşamayacağını biliyorum." Yere eğildi, topuklunun kopçasını açtı. "Ama..." Basına kaçamak bakışlar attım. "Kameralar umrumda değil." Spor ayakkabıyı ayağıma giydirdi, nazikçe bağcığını bağladı. Basına düşecekti... Herkesin korktuğu mafya, sevgilisinin önünde diz çöküp ayakkabılarını giydirmişti... --- "Bana anlatabilirdin," dedim kırgınca. "Anlatmamamı istedi." "Benimle konuşabilirdin." Kafasını iki yana salladı. "Konuşamazdım." "Bana yalan söylemeyebilirdin." Gözümden akan yaşı sildim. "Susabilirdin." "Sorgulardın." "Gitseydin o zaman!" diye avazım çıktığı kadar bağırdım. "Niye geri dönüyorsun? Canımı acıtmak sana keyif mi veriyor? Zevk mi alıyorsun?" "Onu da ben istemedim..." Yutkundum. "Gidemezdim. Kalbimin izni yoktu." --- "Niye Lotus?" diye mırıldandım. "Güzel bir çiçek." "Yeterli bir açıklama değil." Elim göğsündeydi. "Seviyorum." "Oflaz," dedim uykulu bir sesle. "Lotus, bataklığın ortasında açar; temiz ortamlarda yaşamaz." Kafamı salladım. "Sen de öylesin mesela." Gözlerime baktı. "Hayatımda hiçbir güzel detay yoktu, bataklığın en ücra köşesindeydim." Gülümsedim. "Sonra sen geldin, hayatımdaki en güzel değil; tek güzel detay oldun." "Bu... Çok anlamlı." "Gözlerin gibi." Yutkundum, içimdeki sevinçle ona daha da sarıldım. --- İmkansızlığın sıcağından, cazibesinden doğacak bir güneş. Adı aşk. Bu güneşin ışınlarına yabancı olan iki birey. Zamanla güneşin önüne geçmeye çalışacak bulutlar... Fırtınaya ve kasvetli havaya rağmen beraberlerini koruyabilecek, mutlu olabilecekler miydi? Onlar başkaydı. Onlar dengesizdi. Onlar absürttü. Ama onlar çok sevmişlerdi. Maalesef. ---
You may also like
Slide 1 of 10
ŞAFAK TANRIÇASI | RUHLARIN DANSI cover
KAZA cover
on the deathbed cover
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oluyor) cover
NaruHina(Tamamlandı) cover
Sevgili Lotus Çiçeği cover
DOKSAN ARTI DÖRT  cover
İçimdeki Canavar (TAMAMLANDI)  cover
Genesis ᴮˣᴮ cover
Sen On Yedi Yaşımsın (MİRAÇ ÇARĞRI AKTAŞ) cover

ŞAFAK TANRIÇASI | RUHLARIN DANSI

6 parts Complete

Eksik dilenen bir dilek, sonsuz bir lanetin başlangıcı olabilir. Şafak ve Aybige'nin dilemiş olduğu dilekler de eksikti ama lanetli miydi? Eos'un sihri, bu iki ruhu birbirine bağladı ve tek bir ruhta birleştirdi. Onlara başka bir hayat sundu, kendilerini keşfetmeleri için bir şans verdi. Peki Şafak ve Aybige bu şansı nasıl değerlendirecekti? Dikkat! Hikaye gerçek tarihten unsurlar içermektedir. İçindeki karakter ve olaylar kurgu unsurudur. Keyifli okumalar dilerim... AmbassadorsTR okuma listesinde! Cover by: wattpadkapaktasarim