Bu akşam öyle süslü sözler yok sıradan kelimeler var, zaten
bizde sıradan insanlardık. Süslü kelimeler, kafiyeli cümleler bozardı bizi.
Daralırdık, sen hemen kaçmak isterdin cam gibi tuz muz etmekten korkuyordun
beni.
Aşk yüzyıllar boyunca anlatılıp duruldu, defalarca şiiri,
romanı, hikâyesi yazıldı. Sonuç olarak sevmeyi öğrenemedik ya orantısız aşırı
derece de sevdik ya da bizi seveni sevmektik. Aslında şunu öğrenmiş olabiliriz:
Kısacası aşk karşımıza bir anda çıkması ve ağzımıza orantısız bir güçle
sıçmasıyla bilinir. Hayatımızda böylesine ağır bir dayak yememişizdir.
Bana gelirsek;
Silemiyordum onu kalbimden, ciğerlerim yanıyordu sanki ilk
kez bu kadar acı çektiğimi hissediyordum. Umutsuz ve çaresiz olduğunu anlıyor
insan bir anda kendinin hiçbir değerinin olmadığının hissediyor bu sevilmediğinden
değil güçsüz olduğundan.
Diyebilirsiniz bilmiyordun niye açtın kalbini.
Bizimki yazmak değil
böyle kalbimizde fışkıran kanı kaleme ve kâğıda aktarmaktı. Zaten kalbi
acıyanlar güzel yazmanın derdin de değillermiş acılarını hafifletmek için
yazarlarmış.
Yetişkin içeriktir ve yalnızca ilgilisine hitap eder.
Boğaziçi'nden dereceyle mezun olduktan sonra iş hayatında da başarısını kanıtlayan Kübra'nın, çalıştığı birime tepeden atanan patronun kızı Şevval'den sonra altüst olan hayatının kısa hikayesi, diyebiliriz sanırım.
Giantess, GxG, Pet Play, BDSM, Ayak Fetişizmi içerir.