Adımlarını iyice hızlandırdı. Takip ediliyordu. Cebinden telefonunu çıkararak saate baktı,19.46. Sevgilisiyle buluşacaktı fakat hala anlayamıyordu. Bu karanlık, ıssız ve hiç tekin olmayan sokaklarda ne işleri vardı? Telefon konuşmalarını düşündü. Böyle tehlikeli bir yerde ne gibi bir süprizi olabilirdi ki? Sonunda sokağı bulduğunda rahat bir nefes aldı. Hızlıca sokağa girdi fakat sokak gittikçe karanlıklaşıyordu. Korkuyla ilerlemeye devam etti, hala peşinde adamlar olduğunu biliyordu. Tam sevgilisini aramaya karar verdiği sırada kalbi korkuyla tekledi. Çıkmaz sokaktaydı. İşte bu sefer kapana kısılmıştı. Hala anlam veremiyordu. Burada ne işi vardı? Adamlardan biri ona yaklaştığında geri çekildi. Adam sinsice güldü. "Paran fazlasıyla ödendi küçük fahişe, şimdi uslu dur ve anın tadını çıkarmaya bak." Gözleri korkuyla büyüdü genç kızın. İnanmak, anlamak istemiyordu. Bu olamazdı değil mi? Ama olmuştu. Sevgilisi onu parayla satmıştı. Dizlerinin üstüne çöktü. "Bunu bana nasıl yaptın?"