"Bu kış'ı benim dağ evinde geçirmeye ne dersiniz arkadaşlar?" * Okyanusu barındıran koyu mavi gözleri, gecenin karanlığını çalan uzun perçemli siyah saçları, ruhsuz ifadesi ile ona eşlik eden sert yüz hatları, uzun boyu, yapılı vücudu vardı. Ürkütücü diyemezdim. Ama sevimli de görünmüyordu. Ve tıpkı yaşanan mevsime benziyordu. Soğuktu... Sadece ruhen değil, bedenen de öyleydi. Zira bileğimi sıkan iri parmakları değilde, sanki buzdan bir kelepçeymiş gibi hissediyordum. Ateşe çok yakın olmama rağmen, üşüyordum. Karşımdaki adam, tabiri caizse, yaşayan bir ölü gibiydi... "Dikkatli hareket et! Yoksa, narin parmaklarını kıvrak hareketlerle yükselen alevlere kaptırırsın." * "Okyanusun içindeki sonsuz bir buz kütlesi, hissediyor musun kar tanesi?"