Kolunu ufuk çizgisine doğru kaldırdı. Elini açtı, nazlı kar tanesinin avucunda erimesine izin verdi. Burnu üşümekten kızarmış, gözleri de yaşarmıştı. Onu bir daha görememekten korkuyor, yarım kalan portresini bitiremediği için üzülüyordu. Poz vermek için oturmasını istediği zaman büründüğü muzip hallerinin aklına gelmesiyle gülümseyince, dilinin ucuna konan asi bir kar tanesini yutmuş oldu. O an gözlerini semaya kaldırıp tanrıdan; iki ay evvel rüyasında görmüş olduğu, sis bulutların içinden elini uzatan belirsiz siluetin, kalbinden geçen kişinin olmasını dileyince onu duyan melekler koro halinde "Amin." dediler.