İnsanlar su altına ait değildi, su altı deniz canlılarına aitti. Öyle de kalması gerekiyordu ama insanların aç gözlülüğü derin suları da gözüne kestirmişti. Aksel, bilim insanlarından çok daha fazla deniz hayvanı görmüştü, denizi ve okyanusları tanımıştı. En derin karanlık yerlerine inmişti. Birçok belgesel çekmiş çektiği birçok fotoğraf ile yeni canlılar keşfetmişti. Çünkü o dünyanın en iyi kadın dalgıcıydı ve su altını ondan daha iyi bilen hiç kimse yoktu, en azından o öyle sanıyordu. Çünkü onun hayatına takla attıracak 24 saatin sonunda olacaklardan bir haberdi, o 24 saatin sonrasında su altında olacakları tek bilen bilim insanlarıydı. Ve bu bilim insanları kendi hayatlarını kurtarmak için bir heyet oluşturmuş, insanlığın akışını değiştirmişti. Bilim insanlarının bilmediği şey ise efsanelerde ki deniz insanlarının da bu varlıklar arasında olduğuydu ve Aksel son dalışında bir tanesinin fotoğrafını çekmişti. Ama o fotoğraf derin suların dibini boylamış o kamera resmi çekilen deniz adamının topraklarında kalmıştı.