Yâre-i Dil: Gönül yarası

Bir sevda düşünün cesaretin vücut bulmuş hali, Bir aşk düşünün deliliğin en tatlı anı...Ve hepsi de tek bir adam için...Deren'in hayatına bir bakın çok heyecanlı, çok hüzünlü bir o kadar da eğlenceli...
~~~~~~~
"yok kızım ne sevmesi sakatlanmam da kendisini suçluyor,onun yüzünden zannediyor...Yani anlayacağın hem minnet duyuyor hemde vicdan azabı çekiyor yoksa beni sevdiği falan yok hem o nişanlı, onu hala seviyor olsam bile bizden olmaz" gözleri yaşlı anlatıyor genç kız, genç adamın onları duyduğunu bilmeden anlatıyor.

Her kelime de ayrı azap her cümle de ayrı yürek sızısı, genç adam artık dayanamıyor söylemek istiyordu, söylemek ve sonsuza kadar onunla olmak istiyor lakin nasıl yaklaşırım nasıl söylerim diye düşünürken tekrar konuşmaya başladılar.

"Ya gelip sana aşık olduğunu söylerse, ben gördüm kızım sana nasıl baktığını, kıskandığını gördüm sen görmedin mi?"dedi Büşra...

"Onun bakışlarından ümitlenmemeyi ben uzun zaman önce bıraktım..."genç kızın yüreği acısada derin bir nefes aldı ve devam etti "artık ben ondan tamamen geçtim " arkadaşına döndü "vazgeçtim" dedi gözünden yaş gelirken.

Adam bu sözleri duyduktan sonra arkasını döndü gözlerinde yaşla yaslandığı ağaca kafasını dayadı, duyduğu isimle onu gördü zannetti, tekrar kızlara döndüğünde onu görmediğini anlayınca tekrar dinledi...

"Miraç, Miraç artık benim en büyük pişmanlığım" genç kız artık kendini tutamiyordu. Genç adam adını duyduğu gibi gözlerini kapattı, bir isim böyle güzel söylenemez dedi sonra genç kızın dediklerini düşündü eli yumruk oldu haklıydı, ne diyebilirdi ki? Tek bildiği kalbine hapsettiği sevdiğine kendise inandırmak ve mutlu bir hayat sürmek. Tek bildiği ve hep istediği.

"Sana kendimi affettiricem, Seni sana olan sevdamla iyileştiricem pakize'mmm..."
~~~~~~
Miraç & Deren