Aşk..
Benden çok uzak olan bir kavramdı.
Öyle ki, yaşlı bilge'ler Aşkı 'Aşk en kutsal hazinedir. Öyledir ki, kimilerine servet ve mutluluk, kimilerine acı ve hüzün getirir. Aynı zamanda aşk, acı dışında bir şey daha getirir...sabır ve ümit.' diye tanımladığında, kulaklarımı kapatırdım bu anlamsız cümlelere..
Öyle ki, her kimse çıkıp 'ben birine deliler gibi vuruldum' dese gülüp geçer, onun bu halini bir türlü anlamlandıramazdım.
Öyle ki, bilip bilmeden, sanki evrenin en saçma şeyiymiş gibi konuşan ben, artık kendimi tanıyamıyordum.
Ve sen Ellen..
Öyle bi' girdin ki kalbime, öyle bir benimsedin ki aşkı bu zamana kadar tatmamış mağdur yüreğimi...
Kalbimi paramparça edeceğini bilsem, 'kalbim ellerinde son kez atacak' der, bile isteye bırakırdım yüreğimi avuçlarına.
Aşk bu kadar zehirli olmamalı! Böyle acınası tatmamalıydım bu tarifi imkânsız aşkı!
Evrenin en kutsal hazinesi değil midir Aşk? Peki neden bu kadar iyi hissettirebileceği halde canımı daha çok yakıyor...
...
Hikaye XX yüzyılda geçmektedir.
Bölümler geç gelebilir.
Asel, abisinin arkadaşına aşık olur. Bir zaman sonra o çocuğun evleneceğini duyar ve kendisini aşarak başka bir numaradan ona mesaj atar.
Yonca, Asel'in en yakın arkadaşı. O ise en yakın arkadaşının abisine aşık olur. kendisini rüyada sanan Yonca oldukça sert ve akıllıdır ama aklı ona gelince durmya meyillidir.
iki genç kızın sonu ne olacak sizce?