He İs Mine

Dean bana doğru tedirgince bir bakış attığında dudaklarımı yaladım.
"Bir saniye..."
Karşımda konuşan kadının sözünü ne kadar kibar olmaya çalışsam da başarılı olamayarak kestim.
Dean'ın yanına ilerledim.
"Bir sorun mu var aşkım?"
Dean yutkunduktan sonra kafasını olumsuz anlamda salladı.
Kolunu belime sararken elimi alnına koydum.
"Aşkım emin misin?"
Tedirgince nefes aldı.
"Sana bir şey anlatmalıyım."
"Dinliyorum."
Gülümseyerek onu rahatlatmaya çalıştım.
"Dean, neden seni suçlayacakmışım gibi davranıyorsun?"
Gerçekten fazlasıyla gerilmişti.

"Dean!"
Cırtlak bir ses duyduğumda kaşlarım çatıldı. Dean kulağıma eğildi.
"Ruby akşam anlatacağım."

Kırmızı elbiseli kadın yanımıza yaklaşırken yüzüme bir gülümseme kondurdum. Dean beni kendine çekince kadının bakışları bana döndü.
"Merhaba."
"Merhabaa."
Elimi ona uzatınca parmak uçlarımı sıktı.
"Dean'ın nesi oluyorsun?"
"Eşiyim."
Kadının yüzündeki şoku fark edebilmiştim. Kolumu Dean'ın sırtına doğru uzattım.
"Siz nereden tanışıyorsunuz?"
"Eski sevgilisiyim. Dean beni çok severdi."

Kadın cümlesini kurarken bakışlarım Dean'ın yüzüne kaydı. Çenesini sıktığını fark edince elimi yanağına koydum. Dean kafasını çevirerek avucumu öperken kadına baktım.
"Sonda ne dediğinizi duyamadım. Üzgünüm."