Dışarıda tek başıma yürüyordum kafamı dinliyordum. herşey den herkesten uzak... saate baktım saat daha 08 : 00 dı. Biraz erken çıkmıştım dışarı mis gibi temiz havayı soluyordum. Tam o sırada telefonum çaldı. Arayan tuğçe'ydi açmadim. Yürümeye devam ettim derken tekrar telefonum çaldı. acmasam rahat bırakmıcaktı mecburen açtım. Tuğçe nerdesin dedi ben de dışarda yım dedim. yerini söle hemen geliyorum dedi. Hiç çekmek istemiyordum tuğçe'yi istemeye istemeye yerimi söyledim. hemen geliyorum dedi. yağmur yağmaya başladı. yağmurun keyfini çıkarıyor dum. terk edilmiş bir kızdım sonuçta rahatlamaya çalışıyordum. derken arkamdan bir ses geldi Ayçaa ayçaa tuğçe gelmişti. ne arıyorsun bu yağmur da dışarıda dedi. hadi gel şurda cafe var hadi oraya gidelim ıslanmıssın dedi. Mecburen cafeye gittik. neoldu nevar bu kadar önemli dedim. Güler yüzü birden ciddilesti ve kısık bir ses tonuyla Berat dedi. Bu arada Berat benim eski sevgilim. Nolmus berata dedim. Berat başka biriyle... daha sözünü