Hoşlandığının kim olduğunu söyleyecek misin dedi klüpten arkadaşım. "İlk sen söyle sonra söz ben de söylerim." Yağız'ın fikrini çok merak ediyordum ama onunkinin de öğrenmek istediğim için uzattım."Ya şuradaki kız işte..." Çok açıklayıcı teşekkürler! "60 tane kız var orda", "Ayza'dan bahsediyorum. Çok güzel bir kız çok mükemmel biri. Hadi sıra sende" Benim kimden hoşlandığımı öğrenmeyi çok istiyor gibiydi. "Okul temsilcisi olan şu kıvırcık, uzun boylu çocuk Tarık var ya. O." Durdu. Ağzını elleriyle kapadı ve sessiz bi' çığlık atarak benimle birlikte sevinmeye başladı. İsmini söylemek bile hoşuma gidiyor. Birlikte değiliz; birlikte olmayla uzaktan yakından alakamız yok, hayallerime sorum bir de. Aptal gibi kızarmıştım. Etrafta yoktu bile. Sadece bir isim beni bu derece mutlu etmemeli değil mi? "Yağız, MÜKEMMEL BİR ÇİFT DEĞİL MİYİZ?! O piyanist, ben şarkıcıyım. O sayısalcı, ben sözelciyim. Benden biraz uzun ama çok dengeli bi' boy farkımız var. NEDEN BENi SEVMİYOR?" diyerek kendi kendime çıkıştım, sanki Yağız bu durumu çözebilecekti... Bizi çok özlediğimden gram haberi yok. Her karşıma çıktığında kalbim ağzımda atıyor haberi yok.
Ben Asel Sude içinde bir çok kişilik barındıran o kişi bazen Sude kişiliğim ortaya çıkar fakat bu kısa sürer ve yalnızken çıkar en masum kişiliğim sudedir çünkü bir çocuk masumdur karanlık kraliçe kişiliğim ise acımasız ve
Masum olacak son kişi bir de kafes dövüşünde gösterdiğim asil kurt var onun ne yapacağı belli olmaz bazen sakindir bazen ise öfkeli
Son kişiliğim ise herkese gösterdiğim Asel sert aşilmayacak duvarları olan kişiliğim
Sinir krizleri her an kapıda ve ben artık savaşmaktan güçlü görünmekten yoruldum...