"Beyaz kızıl gülleri çok severim.Aslında en sevdiğim çiçek mavi vanilya çiçeğidir ama,beyaz kızıl gülleride en az onlar kadar çok severim."demiştim çiçeklerin kokusu tek tek burnuma geldiğinde.
"Bu çiçekleri sevdiğini biliyorum,"dediğinde sesi huzurluydu."Çok üzüldün bu günlerde,"dedi ve durdu.Kucağıma alıp bir kaç kere kokladığım çiçekten aldığım duygu dolu bakışlarım ona döndüğünde devam etmişti,"Her şey yüzünden çok kırıldın.Mutlu ol vanilya,sen ol ki ben güle bileyim."demişti gözleri beni delip geçerken.
Ben,bu hayatta sessizlikle bilinen Alaz Akyüz.Ya da,toprak kokulunun vanilya kokulu kadını..
&&&&&&&&&&&&&&&&
Kitapta ki bütün karakterler temamen hayal ürünü karakterlerdir.
Karakterlerin hepsi kurgudur.
Yetişkin okurlar için uygundur!
Bir Mahalle Hikâyesi...
Çok daha fazlası...
✨
"Bak bana," diye fısıldadı. Dudaklarının arasından çıkan sıcak nefesi benimkilere dokundu. "Bir kere bana eskisi gibi baksan..." yalvarır gibi çıkan sesinin tonuyla tüm iradem dağıldı.
"Bırak lütfen," derken gözlerimi kapattım. Elinin birini kaldırıp parmaklarını usulca yanağımda gezdirdi ve çeneme doğru indi.
"Adımı söylemiyorsun artık," dedi dişlerini sıkarak. "Fark etmem mi sanıyordun?"
Soru soruyordu ama benim buna verecek bir cevabım yoktu.
"Senin dudaklarından dökülmesini istediğim öyle çok kelime var ki..." Eğilip anlını anlıma yasladı. Bu kadar yakınken tek nefesi paylaşıyor gibiydik. Onun aldığı soluk, benim dudaklarımda kayboluyordu. Benim sıklaşan nefeslerim ise sanki onu canlandırıyor gibiydi.