Derin bir sızı, derin bir acı vücudundan gezindiğinde kendisini bu duruma sokan herkese lanet etmişti. Gözünden düşen yaş ile dudağını hırsla dişlemişti. Havlama sesi de gelince anlamıştı ki bu işe köpekleri de soktuğunu, kalbinde olan sancı ve dizinde görünen yara ile bir adım daha atamayacağının farkındaydı. Kafasını kaldırdı ve uzun ağaca şöyle bir baktı, akşam olmak üzereydi daha kolay bir şekilde saklanabilirdi. Kıray daha fazla düşünmeden ayağa kalktı ve ağaca tırmanmaya başladı, buradan gittiklerinde ters istikametten gider ve izini kaybettirirdi. Ağaca oldukça yüksek bir dalına oturdu ve kendisini dizginlemeye çalıştı. "Kıray! Ceza almanı istemiyorum bebeğim. Neredeysen çık ortaya, hava soğudu, hasta olacaksın!" Kıray duyduğu cümlelerle gözünden bir damla düşmüştü. 'Ruh hastası, manyak adam' diye içinden geçirdi. Birkaç dakika sonra gördüğü kalabalık ile gözleri büyümüştü, onlarca adam ormana dağılmış bir şekilde ilerliyorlardı. Adamların arasında ise sinirli olduğu her halinde bulunan adam öylece durmuş ve yavaşça ilerliyordu. Buz mavisi gözleri ile etrafı dikkatlice arıyordu, en ufak bir sese bile bakıyordu. Sol eli yumruk olmuştu, bu sinirlendiğinde yaptığı bir refleksti. Kıray korku ile yutkunduğunda nefesini dahi tuttuğunu fark etmişti, bu adam nefesini dahi duyardı. Gözlerini adama dikmiş bakarken adamın kaşını çatmasını ve gözlerini saklanmış olduğu ağaca dikmesini görmüştü. Korkudan dolayı şakağından akan teri hissediyordu. Adamın baktığı yere baktığında düştüğü yerde ki taşta kan izi ve kot pantolonun kumaşını görmüştü. İçinden küfür ederken hızla gözlerini tekrardan adama çevirmişti. Göz göze geldiği adam ile sol gözünden tekrardan bir yaş dökülmüştü. An be an şahit olduğu gözlerde 'Buldum seni' ifadesini izlemişti. "Kovalamaca oyunun bitti bebeğim"
2 parts