"İçimde bir sıkıntı var abi.
Çok kavga ettim, çok savaş verdim, kanım bile aktı bu meslekte. Her ne kadar kalksam da, çok kez yere yığıldım.
Ama son zamanlarda hiç bu kadar huzursuz olduğumu hatırlamıyorum.
O kadar huzurlu sesi, güvenle bakan gözleri vardı ki... Beni huzursuz eden buydu belki de.
Ben normalde duygusuz biriydim abi. Gülmezdim. Ağlamazdım. Hissetmezdim. Tek hissettiğim, ruhumun üşüdüğüydü.
Robot gibiydim.
Vazgeçmiştim her şeyden.
Sonra..
Sonra onunla tanıştım abi.
Çok sevdim onu.
Yalansız sevdim.
Çok sevdim.
ama o beni ne kadar sever bilmiyorum.
Çok darbe aldım. Çok kez ölümden döndüm. Sen de biliyosun abi, bu meslekte ölüm var. Çok kez ölümden döndüm ben.
Hiçbiri o kadar yakmadı beni.
Şimdi benim yakaladığım adamları, ya da tanımadığım herhangi birini, ya da bir arkadaşımı getirip karşıma dikseniz, bana hayatım boyunca duyma imkânım olmayan küfürler etse sadece biraz sinirlenirim.
Ama o bana her ters baktığında ben nasıl yerin dibine giriyorum biliyor musun abi?
Bana her kızdığında kendimden nasıl nefret ediyorum, biliyor musun?
Bana her laf çarğıttığında ben o lafın altında nasıl eziliyorum, biliyor musun be abi...
Canım çok sıkılıyor.
Nedenini sorsan ben de bilmiyorum, söyleyemem.
İkimiz bir miyiz onunla abi?
Koskoca savcı. Bana bakar mı?
O çok güçlü bir kadın. Ben onun bir bakışına yenildim.
O, hayatta birşeyler kazanmış.
Benim belki de tek başarım akademi.
O, katilleri içeri tıkar.
Ben de işte 2 kişinin ölümüne sebep oldum abi.
17 senedir polisim. Komiserlikten yukarı çıkamadım. Biliyorum, kolay değil ama ne biliyim be abi...
Beni ne yapsın bu kadın? Koskoca savcı; bana, Bahri'ye yüz verecek ha?
Şimdi söyle abi. Gökkuşağı gibi kadın, benim gibi siyah beyaz bir adamı ne yapsın... "
Derin bir sessizliğin ardından, "sevsin." dedi Erkin. "Sevsin..."
"Tatlı dile, güler yüze
Doyulur mu, doyulur mu?"
Sesli kahkahalar eşliğinde Neşet Babaya eşlik ediyordum, rakı bardağını kafama diktim ardından gözlerim karşı masaya kaydı. Dirseklerimi masaya yasladım, elimdeki rakı bardağını masaya indirdim usulca.
Geldiğimden beri bakışları bakışlarımdan ayrılmayan adama gülümsedim nazlı nazlı. Daha sakin ve yumuşak ve sessiz çıkmaya başladı sesim,
"Aşkınan bakışan göze
Doyulur mu, doyulur mu?"
Kollarını göğsünde bağlamış, bal gözlerin sahibi bana cürretkar bakışlarla bakmaya devam etti, bir ara dudağının köşesi kıvrılır gibi oldu yanımda oturan insanlar umurunda değildi o kendinden emindi. Geceyi onun kollarında bitireceğimden emindi.
***
Hikaye tamamen kurgudur. Gerçek olay ve kişilerle alakası yoktur.