"Bu daha ne ki?" dedim, ellerimin arasındaki siyah gülleri sevdiğim adama uzatırken, bu odada yapay olan sadece bu güllerdi. Ona karşı hissettiğim aşk ise gerçekti, onun da bana karşı yoğun duyguları vardı, biliyordum.
"Senin için katil olurum! Sırf sen mutlu ol diye ailemi hiçe saydım. Ayaklarına kapandım, sana hediyeler aldım, bırak artık şu inadını! Görmüyor musun, sana benden başka kadın yok! İzin vermiyorum."
Beni çıldırttığı gibi, kendisi de burnundan hızla nefes alarak çenesini kasıp duruyordu. O da bana çıldırıyordu işte, tek fark birimizin aşktan gözü kararırken bir diğerimizin nefretle kanı kaynıyor olmasıydı fakat ben buna inanmak istemiyordum.
Benimdi bu adam, benim miladım, benim yarim ve yarımdı. Başkasını istemiyordum. Ben bu adamı istiyordum.
----------
Tekin Alaca, ailesinin bakıcısı olmak için doğmuş ve ailesine mahkum bir çocuktu. Ailesinden habersiz girdiği Milli Savunma Üniversitesi sınavında tam puan yapar ve kapısına Harp okulları komutanı Resul Ereğli gelerek Tekin'i alıp onu devletin gizli subayı olması için eğitime götürür.
"On sekiz yaşındaysanız ve kararlarınız, geleceğiniz, umutlarınız sizin elinizde değilse sik gibi hissedersiniz; asla kalkmayan, idrarını dış mesaneye yapan, boka yaramayan bir sik. Bu kadarsınız."
"@dilfiruzrac hesabındaki 'Muhteriz Beyefendi' kitabında bulunan Atahan'ın timindeni Tekin adlı askerin kitabıdır. O kitabı okumasanız da olur."