...
(Şubat 1998)
Pencereye vuran yağmur damlaları beyninde yankılanıyordu sanki, nasıl kendine hakim olamamıştı nasıl böyle bir hata yapabilmişti diye kendi kendini yiyordu. Sevmişmiydi gerçekten? Sevmeyi biliyor muydu?
Ayağa kalktı yavaşca, kendine bir sigara alıp yatağın karşısındaki koltuğa oturdu ve sigarasını yaktı. Derin bir nefes çekti, karşısında ki kadın uyuyordu ve yüzü çok huzurluydu. O sevmişti belli ama yanlıştı olması imkansız bir rüyaydı bu. Kendine kızdı yine buraya kadar gelmemeliydi bu iş, hatta hiç başlamamalıydı.
Sabah olmak üzereydi ve gitmek zorundaydılar artık. Kadını uyandırdı. Yüzünde bir gülümsemeyle uyanan kadın Kılıç'ın suratını görünce duraksadı. Anladı çünkü onun hem aydınlığını hemde karanlığını çok iyi tanıyordu.
"Pişmansın, benimle birlikte olduğun için pişmansın." dedi kadın yataktan kalkıp Kılıç'ın kollarından tuttu. Bir umut hayır demesini bekledi.
"Hadi çıkmamız gerekiyor artık, sabah olacak." dedi Kılıç gözlerini kaçırarak.
"Bana bu yaptığımız tek gecelik bir ilişkiymiş gibi davranamazsın sen, anladın mı beni yapamazsın bunu!" Duraksadı bir an ama karşısında ki ona cevap vermeyecekti.
"Yazık sevginin arkadasında duramayacak kadar aşağlıkmışsın. Hatta belkide hiç sevmemişsindir, ben kendimi kandırmışımdır." İğrenerek bakıyordu adama ama içi kor alevlerle yanıyordu.
"Sen misin o yer altının en karanlık Kılıç'ı! Hadi be ordan!" İncinen gururu, kırılan kalbi ve acıyan ruhuyla üzerini hızlıca giyip çıktı odadan. Yaptığımız hata olabilir ama sevdim ben onu diye geçiriyordu aklından ve sevildiğini zannettiğini.
O sabah orda herşeyin bittiğini düşünüp çıkıp gitmişti kadın hem o odadan hem de adamdan ama bilmiyordu asıl herşey o gece başlamıştı.
...
Sırf kuzeni için Mardin'in Acımasız ağasına kurban edilen Larin...
Annesi için berdeli kabul eden Baran ağa...
Kuma yoktur!
Bol bol +18 sahneleri olacaktır!
Bunları dikkate alarak okursanız çok
sevinirim canlarım:)
Kıskançlık bol bol vardır!