Ayla karanlık sokakta elleri cebinde hızlı hızlı ilerliyordu. Nereye gittiğini o da bilmiyordu. Adeta can havliyle kendini sokağa zor atmıştı. Göğsünde biriken karmaşık duygular, onu boğacak gibiydi. Etrafına bakındı. İnsanlar sanki bir yerlere yetişecekmiş gibi telaşlıydılar. Yürümekten yorulduğunu hissettiği anda , gözüne boş bir bank kestirdi. Bir köşesine oturdu. İçindeki kördüğüm nasıl çözülecekti? Zira bu kördüğüm onu donuklaştırmış ve anlamsız bir yüz ifadesine bürünmesine sebep olmuştu.Gözlerini gökyüzüne dikti. Işıldayan birkaç yıldız dışında Zifiri bir karanlık gördü. Derin nefes alıp verdi. Aldığı derin oksijen sanki toprağın altından kurtulmaya çalışır gibi ona hayat veriyordu adeta. O sırada yağmur çiselemeye başlamıştı. Yüzüne damlayan birkaç yağmur damlası ona az da olsa sanki bilincini geri getiriyordu. Birkaç dakika yağmur damlaların yüzünü ıslatmasına izin verdi Ayla. Sanki üzüntüsünü bu damlalar alıp götürecek gibi kendini yağmura teslim etti. Yağmurla beraber etrafındaki insanların telaşlarının arttığını ve hepsinin bir yerlere koşuşturduğunu gördü. Hızlanan yağmur uzun kızıl saçlarından aşağı doğru akıyordu. Yağmurla gelen toprak kokusunu içine derin derin çekti. Buradan kalkıp gitmeye pek niyeti yok gibiydi.Ardından yaklaşan kişi ıslanmış kolundan tuttu. _Ayla, napıyorsun bu yağmurda? Yürü gidiyoruz dedi. Ayla donuk bakışlarıyla karşı koyamadı. Kalkıp onunla yoluna devam etti.All Rights Reserved