KALBE BATAN DİKEN
  • مقروء 765
  • صوت 72
  • أجزاء 32
  • مقروء 765
  • صوت 72
  • أجزاء 32
مستمرة، تم نشرها في ديسـ ١١, ٢٠٢٢
Kalbim evindir senin.

İstediğin zaman gel, gir ama kalamazsın. Benim kalbim bundan sonra sana sadece pansiyon, sevgilim.

Yoldan geçerken bakarsın.

Kalbim çok ateşlere atıldı; çok kavruldum, çok yandım ve çok kül oldum sana. Ama âşk için bile kor olmak yetmiyormuş sevgilim.

Aşka değermiş ama kalbe daha çok değermiş.

Bunu bilmiyordum ve eğer bilseydim bile senden gidemezdim. Şimdi diyeceksin ki, ama sen benden çoktan gittin.

Evet, sevgilim, gittim senden ama gitmeme rağmen içten içe vazgeçemedim hem senden hem de bizden.

İçimde bir yerde hâlâ sönmedi o yangın, cayır cayır yanıyor. Cayır cayır seni yakıyor ama sen zaten yangınsın ya sevgilim, sana bir şey olmuyor. Yine ben yanıyorum.

Ellerimden akan kanlar yere damlarken öyle çöktüğümde beyaz fayansa ilk seni düşünüyorum. Ölmeye değecek biri varsa ölmek güzel şeydi ama değmezsin sevgilim.

Ağlamaya da değmezsin, sevmeye ve ölmeye de ama ben hepsini bir tek senin için yaptım, gözüm. Sana ağladım, seni sevdim ve sana öldüm.

Ama sadece sen görme diye senden gizledim.

Uğruna ölmeye değecek biri varsa o sen değilsin, biziz be canım.

Ama uğruna ölmeye değecek biri bile olmasan ben yine sana ölürüm, zehirim. Ama artık olmaz be gözüm, olmaz bizden.

Ne kadar inkâr etsek de biliyoruz ya biz bunu, keşke kabullensek de kurtulsak birbirimizden.


Başlangıç: 🌵11.12.2022🖤
جميع الحقوق محفوظة
الفهرس
قم بالتسجيل كي تُضيف KALBE BATAN DİKEN إلى مكتبتك وتتلقى التحديثات
أو
#129yalnız
إرشادات المحتوى
قد تعجبك أيضاً
AKLIMDA | lades ' yarı texting | tamamlandı بقلم shkazzy
30 جزء undefined أجزاء إكمال
Üzerindeki sırılsıklam kıyafetlerinden akan damlalar parkeyi ıslatırken, "Pes et artık, Belde!" dedi sinirle burun kemerini sıkarak. Forması üzerine yapışmıştı, sıkıca kenetlediği çenesinden üşüdüğünü gayet iyi anlayabiliyordum ama her zamanki gibi inat ederek, bunu belli etmemek için elinden geleni yapıyordu. Elindeki, giymek için aldığı ama bana laf yetiştirmekten giymeyi unuttuğu kot ceketi ıslak olmayan tek şeydi ve biraz daha burada böyle dikilmeye devam ederse hem onu da ıslatıp, hem de hasta olacaktı. Kollarımı göğsümde birleştirip "Pes etmek mi?" dedim alayla. "Ben bu oyun için tavuk kemiğine dokundum be!" Gözlerini devirdi. "Evet, iki yıl önce." Omuzlarımı silktim. "Yine de dokundum o iğrenç şeye," dedim geri adım atmadan. "Hem çok istiyorsan sen pes et." "Asla," dediğinde, başımı sallayıp "Ben de öyle düşünmüştüm," diye mırıldandım. Önümdeki titreyen bedenine bakarken daha fazla dayanamadım. Nefesimi dışarı bırakıp yenilmişlikle yanına yaklaşmaya başladığımda, kaşlarını çatmış, adımlarımı takip ederek ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu. Tam önünde durduğumda başımı kaldırıp gözlerinin içine baktım ve kısık bir sesle "Aklımda," diye mırıldanarak ısrarla üzerine giymediği ceketini aşağıdaki parmaklarının arasından çekip aldım. İki yanındaki kollarından birini kavradığımda, soğuktan buz kesen bedeninin kasıldığını anbean hissetmiştim. Umursamadan, "Giy şunu," diye mırıldandım ve sağ kolunu kaldırarak ceketin aynı taraftaki kolundan geçirmeye çalıştım. Ne yapmak üzere olduğumu anladığında, tam dibimdeki bedeninin titrediğini tüm hücrelerimle hissettim. Soğuktan olmadığına yemin edebilirdim. | Kısa hikaye