Hayatımı anlamaya 8 yaşında başlamıştım. O zamanlar çok dışlanan biriydim halada öleyim aslında... Karamsarlık başlamıştı ilk başta herkezden nefret etmeye tiksinmeye başlamıştım sadece kendimi dinliyordum. Okula gidip arka tarafa oturup sadece kitap okuyordum. Dışarı cıkıp insanları izliyordum bazıları konuşuyor... Bazıları Oyun oynuyor.... Bazılarıda geziyordu.... Sadece ben oturup kendimi dinliyordum kimseyi seviyordum. 14 yaşına vardıgımda sadece aşşalandım dışlandım yok edildim arkadaş aradım kendime bulamadım. Kendimi yanlızlıga tekrar kapattım eskiden gölgelere bakıp gülen cocuk kendi gölgesine bakınca aglıyordu yanlızdım ama galiba diyordum isteyince arkadaş bulabilirim gibi düşünceler geçiyordu içimden. Bir tane kızla tanışmıştım adı yağmur kendini adı gibi temiz biri sanmıştım sadece konusuyorduk onun yanında mutlu oluyordum sabah onu düşünerek kalkıyordum ne biliyim bağlanmıştım. Arada sadece 4 gün geçti konuştugum kız beni görmez , duymaz , işitmez olmuştu yavaş yavaş yok etmeye başlamıştı beni kendi içimde arada 3 gün geçti ve kız engelledi beni size az ters gelebilir reelden sevgiliniz olabilir ama sanal alemde takılmayı seviyorum yargılanmıyorum tipimle , yenetegimle çünkü tek dostum kendim oldugumu biliyordum. ama o kıza nasıl bağlandıysam artık düşüncemden cıkmıyordu sesi flan onun adı gözlerimi dolduruyor dokunca aglıcak kıvama getiriyordu seviyordum işte. Kız beni engelledi ona sordugumda cvp vermedi öbür hesaplarımdan sonra unuttum. Ama hala onun adı çıkmıyor bu lanet olası beynimden her müzik dinleyişimde geliyor aklıma yok ediyor beni parçalıyor hayallerimi. Bi sözü cok beğenmiştim o gittiginde " Değer verdigin kadar . kazık yiyorsun bu hayatta" bu sözü duydugumdan beri az değer verdigim kişiler cıktı karşıma canımdan cok sevdigim bi kardeşim ve barış adında bi kankam var zor zamanımda yanımda oluyorlar tabiki beni koyup gitmezlerse. Sadece onları ve kendimi düşünüyorum eğer onlardanda kazık yersem hayattan bi beklentim kalmaz.