KATRAN KARASI
  • Reads 26,050
  • Votes 4,151
  • Parts 7
  • Reads 26,050
  • Votes 4,151
  • Parts 7
Ongoing, First published Dec 13, 2022
Mature
2 new parts
"Daha şimdiden yeşillerinden yaş akıtmışım." Hale, dudaklarını sıkıca birbirine bastırdığında onda tuttuğu gözlerini çekip bir an etrafında dolaştırdı ve yeniden baktığında az önce göz bebeklerinden geçen o hissi sakladı Cihan. "Hikayemi duydun." dedi, pürüzlü bir sesle. Kambur gibi duran sırtını dikleştirdi. "Sekiz yıl önceki o adam olmadığımı da gördün." Söyledikleriye titrek bir nefes verdi ikisi de. "Git Hale." Hale'nin tam göğsünün ortasında derin bir sızı meydana geldi. "İnsanlar susmayacak. Konuştukça seni yaralayacaklar. Sonra kaçmaktansa şimdi kaç, git Hale." Kara gözlerini son bir kez daha onun yeşil gözleriyle buluşturdu. Bu defa saklamayamadı hislerini. Silik bir şefkate sarılmış bir hüzün vardı. Yine de son sözleri, bakışlarında taşıdığından çok uzak, buz gibiydi. "Bu evlilikten vazgeç, git."
All Rights Reserved
Sign up to add KATRAN KARASI to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
BUĞULU KAN by patchysgirl
45 parts Complete Mature
Kırmızı, akışkan, yoğun, şehvetli, huzur, KAN. Keskin koku genç kızın burnunu doldururken, nefes alış verişi her zamanki dengesinden kopuktu. Bakışları boş ve yayvandı. Çatlamış dudakları çarpık bir gülümseme ile aralandı. Kan, yavaşça kolundan aşağı süzülürken acının davetini çoktan kabul etmişti. Her hücresinde hissediyordu. Gözyaşları ona ihanet edercesine akarken kısık bir gülümseme ile gözlerini kapattı ve sadece kolundan vücuduna giden acı dolu elektriğin tadını çıkardı. Yağmur, gözyaşlarına eşlik ederken aynı zamanda akan kanına karışırcasına çiselemeye devam ediyordu. Oturduğu toprak yoldaki her şey -kendiside dâhil- ıslaktı. Bakışları çevreyi tararken jileti kolundan çekip avuç içine hapsetti. Acı, genç kıza gözlerini sıkıca kapatmasını emrederken o inatla açık tutup yaşların daha da acı vererek boğazını yakmasına izin verdi. Jiletin bulunduğu elini açtığında kahverengi gözlerini avucuna sabitledi. Ruhunun somut hali paramparça, harap bir halde karşısında duruyordu. Jileti toprağın altına gömdükten sonra dizlerini kendisine doğru çekerek başını dizlerine koydu ve anın tadını çıkarmaya başladı. Soğuğun ve acının birleştiği o mükemmel noktada tek yaptığı; içindeki savaşı dışa yansıtmayarak oturmaktı. Genç kız; yağmuru, yağmurun beraberinde getirdiği toprak ve çimen kokusunu, kanına karışan küçük su damlacıklarını seviyordu. Şu an için çığlık yoktu, bağırmak, isyan etmek yoktu. Sadece sessiz bir acı vardı. Aile, aşk, okul, dersler, kariyer planlaması ve geriye kalan tüm dünyevi saçmalıklar. Hiçbiri acı kadar gerçekçi gelmiyordu. O acıya muhtaçtı. Acıyı kabullenmiş ve hatta sahiplenmişti.
You may also like
Slide 1 of 10
BUĞULU KAN cover
MESEL cover
SİNEKKUŞU (Tamamlandı) cover
Haseki +18 cover
CASINO cover
Yüzbaşı'nın komşu kızı =texting= cover
Nerdesin Kayla? - (Gerçek Ailem) cover
Karanfil Bezeli Elma cover
Evin ve Azad cover
Acımasız Ağa(Tamamlandı✓) cover

BUĞULU KAN

45 parts Complete Mature

Kırmızı, akışkan, yoğun, şehvetli, huzur, KAN. Keskin koku genç kızın burnunu doldururken, nefes alış verişi her zamanki dengesinden kopuktu. Bakışları boş ve yayvandı. Çatlamış dudakları çarpık bir gülümseme ile aralandı. Kan, yavaşça kolundan aşağı süzülürken acının davetini çoktan kabul etmişti. Her hücresinde hissediyordu. Gözyaşları ona ihanet edercesine akarken kısık bir gülümseme ile gözlerini kapattı ve sadece kolundan vücuduna giden acı dolu elektriğin tadını çıkardı. Yağmur, gözyaşlarına eşlik ederken aynı zamanda akan kanına karışırcasına çiselemeye devam ediyordu. Oturduğu toprak yoldaki her şey -kendiside dâhil- ıslaktı. Bakışları çevreyi tararken jileti kolundan çekip avuç içine hapsetti. Acı, genç kıza gözlerini sıkıca kapatmasını emrederken o inatla açık tutup yaşların daha da acı vererek boğazını yakmasına izin verdi. Jiletin bulunduğu elini açtığında kahverengi gözlerini avucuna sabitledi. Ruhunun somut hali paramparça, harap bir halde karşısında duruyordu. Jileti toprağın altına gömdükten sonra dizlerini kendisine doğru çekerek başını dizlerine koydu ve anın tadını çıkarmaya başladı. Soğuğun ve acının birleştiği o mükemmel noktada tek yaptığı; içindeki savaşı dışa yansıtmayarak oturmaktı. Genç kız; yağmuru, yağmurun beraberinde getirdiği toprak ve çimen kokusunu, kanına karışan küçük su damlacıklarını seviyordu. Şu an için çığlık yoktu, bağırmak, isyan etmek yoktu. Sadece sessiz bir acı vardı. Aile, aşk, okul, dersler, kariyer planlaması ve geriye kalan tüm dünyevi saçmalıklar. Hiçbiri acı kadar gerçekçi gelmiyordu. O acıya muhtaçtı. Acıyı kabullenmiş ve hatta sahiplenmişti.