İngilizcecinin tahtaya yazdığı anlaşılmaz kelimeleri zorlukla seçip defterine geçiren ve hocanın anlattıklarını pür dikkat dinleyen kız, kendisini de pür dikkat izleyen gözlerin varlığından habersizdi.
O gözler için, kızın kolunu hafifçe kaşıması; ya da, yere düşen silgisini eğilip alışı dahi tapılacak şeylerdi ve bunların hiçbirisini asla kaçırmamalıydı.
Ama en çok, kalbini yarış atına çeviren küçücük mavi gözlerini kırpmasına ölüp bitiyordu.
Kız, önüne düşen perçemini, geldiği yere geri postalarken, çocuğun içi titredi. Kısacık an için, onun eli olup, o tellere kendisinin dokunduğunu yaşayarak hissetti.
Saçından kopan iki siyah telin, süveterinde sağa sola kıvrılarak tutunuşu, sürekli başına taktığı o mavi bandana...
Ah!!!
Böylesine güzel bir varlık onun hayatına çok fazlaydı...
UYARI: +13 SAHNELER, ARGO VE KÜFÜR BARINDIRIYOR !