Yakamoz
  • Reads 508
  • Votes 50
  • Parts 5
  • Reads 508
  • Votes 50
  • Parts 5
Ongoing, First published Dec 17, 2022
Ölüm ve yaşam arasında bir çizgi. Şafak vakti geldiğinde ölüm, onların sonu olacaktı belki de. 4 Ajan şafak vakti geldiğinde bir görevi tamamlayacaktı. 4 Seri katil şafak vakti geldiğinde ölüm için bekliyor olacaktı. Bu dünya onlara muhteşem bir hayat sunmadı. Deniz Açılay Ateş, Yankı Gece Ateş, Barla Goldberg, Oğuz Gece Kılıç. Ölüme her zaman yakındılar. Artık daha yakın. Ege Özdemir, Alev Mia Dinç, Barkın Seçkin, Mira Seçkin. Hayallerine her zaman uzaktılar.

Ölümden korkanlar ölüme terk edilirdi. Bizim oyunumuzda kural buydu. Herkes en büyük korkusuyla yüzleşmeye mahkumdu. Bu oyun da savaşmak, çabalamak zorundasınız. Her şeyin bir bedeli olduğu gibi hu oyunda kaybeden olursanız bedelini ödersiniz. Canınızla, hayatınızla, zaaflarınızla ve korkularınızla.

Burası İstanbul, bir çok acının ve mutluluğun şehri:) Kendinden emin bakışlar, derin yaralar, dikiş izleri ve geçmişin açtığı yaralar. Duygular yasaktı, bir seri katil kurbanını öldürebilecek kadar hissiz olmalıydı. Sadece öfke, hırs ve nefretten oluştuklarını sananlar; Sevgiyi, aşkı ve mutluluğu hiç tatmamıştı... Ne demek olduğunu bile bilmiyorlardı.

Yakamozlar her ayağa kalktığında bir ağıt, bir afet kopar.

Karanlığa mahkum olanların savaşı başlıyor. Sessiz ama büyük çığlıklar, haykırışlar. Ve geçmişin izleri...

Bu bir savaş hikayesi, bir varoluş hikayesi.
All Rights Reserved
Sign up to add Yakamoz to your library and receive updates
or
#46yakamoz
Content Guidelines
You may also like
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
55 parts Ongoing
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
GÜNEŞİN ÇOCUKLARI 🌞🌞🌞 by RapunzelSeviyor
22 parts Ongoing
"Bana ocüymüş gibi bakmayı kes. İnsanım." Derin bir nefes aldıktan sonra dolunaya baktım. Bu gece beni aydınlatmak ona düşmüştü. "Ayrıca göbeğin sana pek yardımcı olmuyor. O ağaç senden birkaç beden daha küçük." Beklediğim gibi birkaç homurtu duyduğumda ağacın arkasına saklanan genç çocuk kendini açık etti. Titreyen bedenini gördüğümde sıkkın bir nefes bıraktım. "Şu gözlerini çek üzerimden velet."dişlerimi sıkarak söylediklerim onu daha da korkutmuş gibi titremesi arttığında kendimden bir kez daha iğrendim. Üzerimde üniformam ile birçok çocuğun hayalini süslerken başka bir çocuğu benliğimle korkutuyordum. "Korkacak bir şey yok. Bir tanıdık." Kaşlarımla arkamdaki mezarı işaret ettiğimde çocuk kalkan kaşları ile bana sanki bir hayaletmişim gibi bakmaya devam etti. "Ne var ulan?! Babamızın mezarına ziyarete geldik işte! Niye mezardaki benmişimde dirilmişim gibi bakıyorsun?" Sağ elinin işaret parmağı titrek bir şekilde havalanıp arkamdaki açık mezarı işaret ettiğinde "Babanın mezarını mı kazdın yani?"diye sordu. Sanki çok normal bir şeymiş gibi sakince omuzlarımı silktim. "Senin mezarını mı kazmalıydım?" "Hayır tabiki de!"diye cırladığında diğer eliyle hızlıca ağzına kapattı. "Abla Allah'ını kitabını seversen senin akşam akşam başka işin yok muydu ya?!" "Niye lan? Bu akşam müsait değil miydi?"
You may also like
Slide 1 of 10
Cehenneminden Alacaklıyım +18 cover
YARALASAR(Kitap Oldu) cover
Aşiretmiş ( Gerçek ailem) cover
Asena ✯{gerçek ailem}✯ cover
GÜNEŞİN ÇOCUKLARI 🌞🌞🌞 cover
Ateş'in Evi cover
MAHKUM cover
OYUNCAK MÜZESİ (+18) cover
Köpek cover
TERAZİ  (Tamamlandı) cover

Cehenneminden Alacaklıyım +18

25 parts Ongoing

Sevgiden nefrete dönüşen imkansız bir aşkın hikayesi. "Onlar cehennemi yaşayacak, Aşk cennetin dilinden onlara kalan tek an olarak kalacak, bu aşkın adı cennet olmayacak." Duyuyor musun? Senin ruhun ölümün kırçıl masalı, uçurumlar vaad etti sana. Damarlarında zehir gezerken, yasadışı bir soğuk işledi zihnine. Kimsesizlik kanamalı bir acının yollarında tökezlediğinde, kız çocuğunun sesini bul, Aynadaki kırık yüzünü topla, Gözlerinde seğiren acı denizinde yüzdür. Uçurumların seri cinayetleri yalpalandırırken, ruhunun sesini sakla cebinde. Ağzını açsan bir ayna dolusu cehennem, sesinin gülen yanına bir ölüm daha sus! Yağmur işgalli bir gecede kapını çalanlar; bak sana getirdi dil sürçmeli peltek yanlızlıklar, satırlarında kan sızar. Yanlız kalmaktansa dolaşan kanında, yara olup kana adın her anıldığında. LEZÂ...