Bir kız var, aşka aşık. Küçüklüğünden beri hem sınıf arkadaşlarından duydukları hem de televizyondan gördükleriyle aşka aşık bir kız. Erkeklerin sevebileceğine doğal olarak onları henüz tanımadığı için inanan bir kız. Yazık doğrusu, çünkü imkansızdı, erkekler sadece bedensel ihtiyaçlarını düşünüyordu. En azından o, bunu görecek, bunu bilecekti. "Aşk özürlü" ydüler, evet, onlar için bu tabiri kullanıyordu. Ümidi kesmişti, ama tamamen değil. Bazen düşünüyordu: "Hepsi aynı mal olamaz ya, olmamalı" diye. Ömrünün sonuna kadar doğru kişiyi aramayı düşünüyordu. Peki, öyle biri var mıydı, bilmiyordu. Ama olması için Allah'a yalvarıyordu. Acaba o kişiyi bulabilecek miydi, yoksa o mu onu bulacaktı?
Yetişkin okurlar için uygundur!
Bir Mahalle Hikâyesi...
Çok daha fazlası...
✨
"Bak bana," diye fısıldadı. Dudaklarının arasından çıkan sıcak nefesi benimkilere dokundu. "Bir kere bana eskisi gibi baksan..." yalvarır gibi çıkan sesinin tonuyla tüm iradem dağıldı.
"Bırak lütfen," derken gözlerimi kapattım. Elinin birini kaldırıp parmaklarını usulca yanağımda gezdirdi ve çeneme doğru indi.
"Adımı söylemiyorsun artık," dedi dişlerini sıkarak. "Fark etmem mi sanıyordun?"
Soru soruyordu ama benim buna verecek bir cevabım yoktu.
"Senin dudaklarından dökülmesini istediğim öyle çok kelime var ki..." Eğilip anlını anlıma yasladı. Bu kadar yakınken tek nefesi paylaşıyor gibiydik. Onun aldığı soluk, benim dudaklarımda kayboluyordu. Benim sıklaşan nefeslerim ise sanki onu canlandırıyor gibiydi.