MUTLAK AÇMAZ
  • Reads 501
  • Votes 51
  • Parts 9
  • Reads 501
  • Votes 51
  • Parts 9
Ongoing, First published Dec 25, 2022
Demir kaçınılmaz bir şekilde her defasında mıknatısa çekilir, buz alevde erir.. En alengirli kilitler açılmak için vuslatı bekleyen aşıklar gibi biçare, hırsızını bekler. Bir kilidi onu kırmadan açmak, bir düğümü ipini koparmadan çözmek, buzu yakmadan eritmek marifet isterken, hazinedeki gizi kazanmak için gereken şeyse zamandır. 

Adalette terazi kılıçla, iyi kötüyle dengelenir. Dünya, iyiyle kötünün karşılaştığı en büyük savaşların satranç tahtasıdır. Savaşçının da en güçlü silahı zekası. Bir ustanın demir kılıcı ustalıkla dövmesi gibi, zeka da doğru yollarla şekillenmelidir. Akıl, ancak adil bir dünya için cehaletle savaştıkça keskinleşir. 

Savaşta, Siyah Şah'ın rakibi de partneri de Beyaz'dır. Satrançta da, dansta da, aşkta da... bir partnerin varlığı mecburiyettir. Hepsi yaşamak için birbiriyle etkileşim içinde, hepsi bir bütünün parçasıdır. Biri yokken diğerinin manası kaybolur ve bütün dağılır, doğanın dengesi bozulursa kıyamet kaçınılmaz olur. Kaçınılmaz olan fırtınayı, en iyi satranç ustası dahi önleyemez.

Şafak sökmeden önce,  cemrenin yuvaya çıkan yolculuğunun birinci durağı hava, ikinci durağı su, üçüncü ve son durağı topraktır. Topraktaki yolculuğunu nihayete erdiren cemre araftan kurtulur. Böylece nihayet, fırtınalarla geçen kıştan sonra kaçınılmaz olan; bahar gelir. 

Özgürlüğün yegane sahibi, sıcacık yaz günü mavi gökyüzünde dans eden kuşlardır...

**

Yayımlanma Tarihi : 25 Aralık 2022
All Rights Reserved
Sign up to add MUTLAK AÇMAZ to your library and receive updates
or
#198hukuk
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
40 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
SARRAF cover
KAFES/ BXB cover
GECENİN İZİ cover
ÖFKE ÇİÇEĞİ  cover
KONUK SEVMEZ DENİZ cover
🌼PAPATYA 🌼(Düzenlenecektir) cover
Sarmaşık [BxB]  cover
İMDADIM cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
Kara Gül  cover

SARRAF

35 parts Ongoing

"Ama bilmelisin; Sarraf tüm değerli taşları satar, bir tek Yakut'u kendine saklar." - Birbirimizi severek gururumuzu yitirdik, ihtiraslarımızın esiri olduğumuz yerde aklımızı ve korkup uzaklaştığımızda bağımızı yitirdik. Geri döndük, kazanacağımızı sandığımız her an kaybederek inancımızı yitirdik. Birbirimizi yitirdik. Kendimizi bitirdik. Ve geriye, birkaç hatıradan başka hiçbir şey kalmadı; ama onları da anımsayamıyoruz. Çünkü çok sevip de yine yenilmekten korkuyoruz. Fakat onsuz bir savaşın galibi olmak fazlasıyla vahim, bu yüzden onu sevmek- Unutmamam gerekli; birbirimizi severek gururumuzu yitirdik, ihtiraslarımızın esiri olduğumuz yerde aklımızı...