"Bir insanın seni sevebileceğine inanıyor muydun?" Hissettiğim ağırlıkla derin bir nefes aldım.
"Benim bir insanı sevebileceğime inanıyordum."
----------------------------------------------------
"Adın ne?" Uzun saçlarını arkaya itekledi.
"Zemheri." Gözlerinin içi parladı.
"Zemheri? İsmin çok güzel, bende Efsa."
"Çok güzel, Efsa." Kaşlarını çattı.
"İsmim mi?" Başını alayla iki yana salladı.
"Gözlerin."
----------------------------------------------------
Efsa Mizgin... Herkesin adını ağıza almaktan korktuğu, lakin saygıyla telaffuz ettiği o isim Efsa Mizgin'di. Bazen bir bakışı, bazen ise bir hareketiyle her şeyi toparlayabilirdi fakat kendini nasıl toplayacaktı? "Kaderimizi baştan yazabilseydik, ilk sayfadan yırtıp atardım."
----------------------------------------------------
Zemheri Alakan... İhanet ettiği birçok şey vardı. Birçok isim, birçok hatıra, birçok söz. Lakin, kalbinin yankılanan sesine ihanet edemiyordu. Bir gün o da olur muydu? Kalbinin sessizliği de bir sesti çünkü. "İyileşmenin verdiği hissi tadabilmek için hasta olmayı göze alırdım."
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."