Birlikteyken, hep o daha çok severdi.
Sunardı yıldızları kalbimin karanlığına
Açık seçik yürürdük konuşma aralarına, yüksek ses tonlarına.
Ben ona dokununca yeni evrenler açılırdı farklı zaman aralıklarında.
Zaten Saçlarının canlılığına özenildi mevsimler yaratılırken.
O bana dokunduğunda keşfettik bitkilerin filizlendiģini.
Sonra gözlerini kattı karıştırdı, renkler sıçrattı kirpikleriyle.
Dudaklarıyla taş kesilmedimi Zümrüt ve Elmas
Soluklara dalardık birlikte, o gülüşlerle gezerdi ben şarkıları severdim.
O rüzgarlarla dans ederdi, ben bulutu kavrardım belinden
Sonra gitti.
Hep o daha cok severdi biz birlikteyken.
O üç ay'da unuttu
Ben bunu üç yıl sonra yazıyorum...
Bu kitapla bambaşka bir töre hikayesi okuyacaksınız. Bol kahkahalı kimi zaman gözyaşları içinde kimi zaman da öfkeleneceksiniz. Ama bir karakter var ki o sizden biri. Onu seveceğinize emimim.
Ezman okumak için gittiği ve orada kalıp çalışmaya başladığı İngiltere'den Mardine yaz tatiline gittiğinde berdel kararıyla Asmin ile evlenmek zorunda kalır.
Ne Ezman bu zamana kadar izleyip okuduğumuz bir ağa ne de Asmin boynu bükük bir berdel gelinidir. Ezman başta bu evliliği kabullenmek istemez ve Londra'ya kaçma planları yapar. Sizce bunu başarabilecek mi?
Her ikisi de bu kadar alışagelmişin dışında bir karaktere sahipken, evlilikleri ayakta kalabilecek mi?
Ezman Ağa'nın ve Asmin'in berdel hikayesini okumaya, okurken hem gülüp hem ağlamaya var mısınız?