Yağmur yağıyordu. Başımı yasladığım metronun camında dışarıyı izliyor ve yağan yağmurun bıraktığı izlere bakıyordum. Hava sisliydi, soğuktu. Altımdaki mini etekten dolayı bacaklarım üşüyor, titremeleri durdurmak için birbirine yaslayarak oturuyordum. Bu saatlerde boş olan metroda bana bakan yaşlı adamdan dolayı pekte rahat edememiştim. Çok rahatsızdım çünkü burada veremezdim. Ne vermek demeyin. Göt.