"Kartlar yeniden dağıtılsa ne fayda,
Sil gözyaşlarını, sana yazılmış masalı oynamaya başla,
Çok zor olmasa gerek,
Nasıl olsa adın bile yabancı sana."
O gece, şeytanın dizeleriyle dolunay ikiye bölündü.
Işığının yarısı kurtlar sofrasına ihanet, diğer yarısı aşıkların kalbine ölüm olarak düştü.
İhtiyar kurt Feridun Yarkı'nın, hedefine ulaşmak için üzerine planlar kurduğu Farin Soysal, bu kez kendi düzeneğini kurdu.
Plan basitti.
"Yarkı'dan kurtul, Faryalı'dan kaç,
Şeytanı sustur, anneni bul..."
Ancak hesaplar karıştı, kaderler çakıştı.
O gece, Moskova'dan İstanbul'a kırmızı bir ip salındığında birbirinin adını dahi bilmeyen iki yabancının üzerinden bir oyun kuruldu.
Bu bir oyundu.
Kaybedenin kazanandan kaçtığı bir oyun...
"Taş, kağıt, makas... Kaybeden; kazanandan kaçar. Ben kaybettim Kenan, ama bu defa sen kaç..."
‼️UYARI: YETİŞKİN ÖGELER VE BAZI DEĞER ÇAKIŞMASI YAŞANABİLECEK OLAYLAR MEVCUTTUR.
Hiçbir kurum, kuruluş ve gerçek kişilerle ilgisi olmayıp tamamen hayal ürünüdür!
Viraha: Yaşanan ayrılık sayesinde anlaşılan aşk demektir.
Yayınlanma Tarihi: 4.12.2023
(...)
-Bu yaşıma değin nâmını duymamışım. Lakin sen beni kapımızdaki yanaşmadan dahi evvel davranıp istetmişsin. Hemi başlık, hemi armağan vermiş, gelinlik bile giydirmişsin. Kimsin sen Demir Bey? Bunca şeyi bana niçin edersin?'
Yeşil gözler ona en mağrur haliyle çıkışan bey kızının dillere destan güzelliğinde ağır ağır dolaşmıştı. Derin bir nefes geçmişti aralarından. Zemheri'nin çehresinde irislerinin değmediği tek bir köşe kalmamıştı. Tek bir gecede aklı, hayatı karmakarışık olmuştu. En çok da yüreği. Lakin içinde kıymık misali duran sualler huzur bulmasına müsaade etmeyecekti. Büyük elleri ağır ağır uzanıp Zemheri'nin gelin telleri arasına sıkışan saç tellerine dokunmuş, nereden nasıl bulaştığını bilemediği karahindiba tüylerini parmağıyla temizlemişti. Ve kalın dudakları kendini bildiği günden beri sol yanında büyüttüğü bir umutla aralanmıştı.
-Ömrümde ilk kez sevebilmek için...'