Faylinn'in ciğerlerinin içine hava doluyordu. Aldığı kan kokusuyla yüzüne huzur yerleşti. O sessiz ormanın içinde katlettiği o canavarların sert, ağır kan kokusu onu cezbetti. Yavaşça çömelerek canavarın kalbini deştiği hançeri canavarın kalbinden çıkardı. Tamamen kana bulanmış hançeri yüzünün hizasına çıkardı. Onu dışarıdan gören biri intihar etmek üzere olduğunu sanırdı. Oysa onun tek amacı hançerine bulanmış kanı içmekti. O muhteşem sıvıyı dişlerinin arasında hissetmek, dilinin üzerinden yavaşça boğazına inen o zehirli kanı içmek arzuladığı tek şeydi. Vance'nin onu izlediğinden bihaberdi. Vance'nin suratındaki o ifadede tek bir açıklama vardı. O zehirli kanı içen kızı, kendine bir zehir yapmak. "Şeytan'ın en önemli ve tek gölgesi olarak benim yuttuğum karanlıksın,"Vance'nin bakışları, dudaklarımın arasından çıkan sigara dumanına kaymasıyla ,dudaklarıyla dudaklarıma yapışıp boğazımda duran ve boğazımı yakan sigara dumanını üflememle artık kendi dudaklarının arasında olan dumanı dışarı üfledi. -- Rüzgarın uğultusu kılıcımı keskinleştiriyormuş gibi havada dalgalandırıyordum. Yanıma ilişen iblis prensin ağzını açacağı belli. Yüzündeki alaylı ifadesiyle konuştu, "Seni ilk gördüğüm an kadar vahşisin."