Alin +18
  • Reads 693,734
  • Votes 12,283
  • Parts 31
  • Reads 693,734
  • Votes 12,283
  • Parts 31
Complete, First published Jan 10, 2023
Mature
Bu hikaye Alin Özker ve Gökan Şahin'in hikayesi. Onlar için önemsiz bir detayken aslında yaş farkları tek sorunlarıydı.


"Yaş farkı, hala sorun mu?" fısıltı şeklinde çıkan sesi içimi ürpertmişti. Söylediği şeyi anlamam ise uzun sürmüştü. Dediklerimi bu kadar takacağını düşünmemiştim.

Gözlerim ilk dudaklarını sonra gözlerini bulduğundaysa, aptal sayıların önemi olmadığını anladım.

"Söylediklerim, birer saçmalıktı." Sesimi zar zor bulup  konuştuğumda söylediklerim tatmin etmişti. Bana cevaben dudaklarını yaladığında lezzetli bir şey yiyormuş gibi mırıldandı.

"Mmm, çileği hiç bu kadar leziz bulmamıştım." Bakışları dudaklarıma değdiğinde devam etti. "Dudaklarından tadana kadar."


.................................................... 


Yetişkin içerik! Fazla yaş farkı!
All Rights Reserved
Sign up to add Alin +18 to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
Karanlığımdaki adam | TAŞINDI by sidereal0
2 parts Complete Mature
İki bebek ağlama sesi geldi, iki farklı kadının acı dolu bağırışları hastaneyi değil tüm mardini inletiyordu. Bir kadın ağrıyla soluklanırken, diğer kadın son nefesini verdi. İki farklı yürek aynı hastanenin içinde, farklı acılarla savaşıyordu. Karısının ölüm haberini alan genç adam doğumhanenin önünde diz çökmüş ağlıyordu. Eşi bile olmayan ama çocuğunu doğuran genç kız, bebeğinin kokusunu ciğerlerine hapsettiğinde gözlerindeki yaşlar yanaklarına doğru süzüldü. Yirmi üç yılını okula vermişti, gözlerinin görmemesine rağmen okulunu bitirmişti. Ailesinden kaçıpta gelmişti mardine, hamile olduğunu duyunca babasından yemediği dayak kalmamıştı. Annesi bütün altınlarını kızına verdi ve kaçmasını istedi eğer ki kaçmasaydı, şu anda babası veyahut amcaları onu toprağın altına sokardı. Kucağına aldığı bebeği ağlamayı kesmişti fakat hala ağlayan bir bebek vardı. "Bebek neden ağlıyor? Annesi yok mu?" diye sorular sordum. Hemşireler ne diyeceğini bilmezmiş gibi susarken annesinin vefat ettiğini anlamamla yutkundum. "Bebeği bana verir misiniz? Lütfen." diye mırıldandım akan burnumu çekerek. Saniyeler sonra kucağıma verilen bebeği hemşireler yardımıyla tuttum ve boynuma sardım. Biliyordum, belkide bir başkasının bebeğini kucağıma almak hoş değildi ama içim el vermemişti. •Cinsellik ve küfür içermektedir, lütfen hassas olanlar okumasın.
SENİ BULMAM LAZIM by sunsetrain123
64 parts Complete
Öğrendiğim çok şey oldu 27 yıl boyunca, mesela insanlara güvenmemeyi öğrendim, hayatın ne kadar acıtabileceğini öğrendim, ayakta durmayı öğrendim bir de.. duygusuzluğu öğrendim.. Öğrenemediğim de çok şey oldu, mesela hiç yıldızlara hayallerimi asamadım ben, uzun zamandır hiç gülmedim, hiç ağlamadım, hiç şaşırmadım, hiç korkmadım, uzun zamandır hiçbir şey hissedemedim... sevilmeyi de öğrenemedim çünkü hiç sevilmedim, bulutlara bakıp hiç gülümsemedim, Ayı izleyip geleceğimi hayal etmedim, gecelere bıraktım kendimi, karanlığa bıraktım, ben ben olmaktan çıktım belki de... Merhaba, ben Kumsal Duru Karaca, okuyacağınız bizim hikayemiz... Ben de çok şey öğrendim 27 yılda, mesela yalnızlığı öğrendim, acıyı öğrendim, terk edilmişliği öğrendim, gülmeyi unuttum bende çoğu zaman, yaşamla mücadeleyi öğrendim, sen de öğrenebildin mi? Yaşayamazken yaşamayı öğrendim.. Benim de öğrenemediğim çok şey oldu, gerçek bir sevgiyi öğrenemediğim gibi, gerçekten gülmeyi öğrenemediğim gibi, kime güveneceğimi bile öğrenemedim belki de, çok düştüm çok kalktım, çok ağladım az güldüm, fakat şimdi buradayım işte... Merhaba, ben Elyas Yel ve okuyacağınız bizim hikayemiz... İki kayıp ruhun hikayesi *** "Işığımı kaybettim ben, karanlığımı aydınlatmak için ışığımı bulmam lazım..." "Notaların hayat verdiği bir bedendim yalnızca..." "İlham ararken seni buldum..." "Gözlerin güzelmiş, kalbimi görüyorlar..."
SAKA VE SANRI by Maral_Atmc6
56 parts Ongoing
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
You may also like
Slide 1 of 10
Karanlığımdaki adam | TAŞINDI cover
sessiz çığlıklar (+18) cover
SAPLANTI - 1 cover
İKİ // (TAMAMLANDI) cover
SENİ BULMAM LAZIM cover
PİNHAN MAHALLESİ  cover
KIZIL FIRTINA cover
SAKA VE SANRI cover
RUH KAFESİ cover
Vera cover

Karanlığımdaki adam | TAŞINDI

2 parts Complete Mature

İki bebek ağlama sesi geldi, iki farklı kadının acı dolu bağırışları hastaneyi değil tüm mardini inletiyordu. Bir kadın ağrıyla soluklanırken, diğer kadın son nefesini verdi. İki farklı yürek aynı hastanenin içinde, farklı acılarla savaşıyordu. Karısının ölüm haberini alan genç adam doğumhanenin önünde diz çökmüş ağlıyordu. Eşi bile olmayan ama çocuğunu doğuran genç kız, bebeğinin kokusunu ciğerlerine hapsettiğinde gözlerindeki yaşlar yanaklarına doğru süzüldü. Yirmi üç yılını okula vermişti, gözlerinin görmemesine rağmen okulunu bitirmişti. Ailesinden kaçıpta gelmişti mardine, hamile olduğunu duyunca babasından yemediği dayak kalmamıştı. Annesi bütün altınlarını kızına verdi ve kaçmasını istedi eğer ki kaçmasaydı, şu anda babası veyahut amcaları onu toprağın altına sokardı. Kucağına aldığı bebeği ağlamayı kesmişti fakat hala ağlayan bir bebek vardı. "Bebek neden ağlıyor? Annesi yok mu?" diye sorular sordum. Hemşireler ne diyeceğini bilmezmiş gibi susarken annesinin vefat ettiğini anlamamla yutkundum. "Bebeği bana verir misiniz? Lütfen." diye mırıldandım akan burnumu çekerek. Saniyeler sonra kucağıma verilen bebeği hemşireler yardımıyla tuttum ve boynuma sardım. Biliyordum, belkide bir başkasının bebeğini kucağıma almak hoş değildi ama içim el vermemişti. •Cinsellik ve küfür içermektedir, lütfen hassas olanlar okumasın.