Nikolas, Daniel ve arkadaşları Kenya iç savaşından kaçarlar; Yusuf, Muhammed ve Salih ise Afganistan'daki Amerikan bombalarından kurtulmak isterler. Bir kaçakçılık çetesi aracılığıyla Batı Avrupa'ya doğru Umut Yolculuğuna çıkarlar.
Ne var ki, yollarda PRS ajanları ve göçmen düşmanı çeteler kol gezmekte; Meriç Nehri ve Ayvalık Sahillerinde ölüm çanları çalmaktadır. İnanılması güç, ülkeler arası karanlık planlarla dolu, acı bir yolculuk öyküsü onları beklemektedir.
"...Yaklaşık bir ay önce Sicilya dağlarındaki derin bir vadide dünyanın en gizemli ve tehlikeli toplantılarından biri yapılıyordu. Altı karanlık adam bu kayalıklı vadide neler planlıyordu? Kimdi bunlar? Niçin bu kadar ıssız bir yeri seçmişlerdi? Derin kayalıklarla kaplı Sicilya Vadisi bütün radyo dalgalarına kapalıydı..."
"... acaba birlikte üretim ve eşit yaşamı isteseydik, Kenya'da ve dünya toplumunda her şey olur muydu? Daha fazla Thomas yollarda ölmez miydi?..."
"Akıcı ve sade diliyle, göçmenliğin ancak nedenleri ortadan kaldırılarak çözüme ulaştırılabileceğini, yüreğimize derinden işleyen "Umut Yolcuları" romanıyla anlatıyor Demirhan Atilla. Öyle ki, göçmenler umuda kapıldı mı, kelebekler uçuyor içinizde. Karamsarlığa kapıldılar mı, derin bir yara açılıyor yüreğinizde. Bir Umut Yolcusu da siz oluyorsunuz adeta.
Ritim Sanat Yayınları dünya klasiği olabilecek bir eseri buluşturmuş oldu bizlerle." İlker KELEŞ / Yazar
| Yetişkin okular için uygundur,
cinsellik ve argo içerir! |
Terk ettiği nişanlısının mahallesine üç yıl bir ay on dokuz gün sonra tekrar gelen Nalan ne ile karşılaşacak? Her şey bıraktığı gibi mi?
•
"Yalvarırım git Nalan. Benim başıma bela açma! Mahallemden git! yoksa-"
"Yoksa?"
"Zor lan!" dedi yarım ağız bağırarak.
"Hayatımı siktin ulan! görmüyor musun Nalan beni? Yarattığın enkazı görmüyormuş gibi! Nalan senle ben aynı mahalleyi bırak aynı şehirde yaşayamayız!" göz yaşlarımı sildim bedenimin yanında ki iki kolu ve yakınımda ki yüzü her şeyi zorlaştırdı. Kör kütük sarhoştu.
"Neden?" diye sordum acıyla.
"İki yangın beden birleşir.." dedi kendine hatırlatır gibi. Sonra ekledi. "Biz artık beraber yanmayız Nalan. Ya küle döneriz. Yada yakarız!"
'Nalan hep giderdi, Asaf kalmaz sanırdı... Asaf hep kalandı.'