O an anlamıştım; biz iki ölü bedendik, iki iskelettik. Bizim organlarımız yoktu, bizim çürümüş kalbimiz ve ruhumuz vardı. Çürümüş kalplerimiz, ayrı olunca siyah görünüyordu. Yan yana olunca, kırmızı rengini alıyordu. Onun eli kalbimdeydi. Hayır, ruhumdaydı. Benim başım, onun omzundaydı. Bana güven veren tek yerdeydi. Bedenlerimizin içinden çıkan sarmaşıklar, birbirlerine düğüm ile bağlanmıştı.