Hiç tanımadığım biri, elime bir kağıt sıkıştırdı. Kağıdı açıp okuduğumda sadece 2 kelime yazıyordu. "Benimle gel..." Önümden geçip giderken, onu takip ettim. Merdivenlerden çıktığımda, takip ettiğim adam aşağı indi. Karşımda arkası dönük birini gördüğümde duraksadım. O adam kimse beni buraya bilerek getirmişti.Arkası dönük adam ise, bana döndüğünde şok geçirdim. Gözlerimden yaşlar akmaya başlarken, ayaklarım tutremeye başladı. Ayaklarımla birlikte, ruhum da titriyordu. Buradaydı. Burada... Tam karşımda. 3 yıl sonra karşımdaydı. Kollarını açtığında hiç düşünmeden, titreyen bedenime aldırış etmeden, kollarına koştum. Sımsıkı sarıldığımda, aynı şekilde o da sarılıyordu. "Kokusu aynı" diye geçirdim içimden.Gözlerimden yaşlar akmaya devam ederken, "Seni çok özledim..." diye mırıldandım. Kendini geri çekip, yüzümü ellerinin arasına aldı. "Çok mu?" diye sordu ve dudaklarımı öpmeye başladı. Nefessizce öperken, kendimi zar zor çektim. Alnını alnıma yasladı, gözlerine baktığımda tekrar öpmeye başladı. Geçen 3 yılın acısını çıkartmak ister gibiydi. Kendini geri çekti. "Ama ben seni hiç özlemedim!" Şaka yaptığını düşünürken, ciddi olduğunu anlamıştım beni ittiğinde. " Seni hiç özlemedim. " dedi tekrar gözlerimin içine baka baka. Yutkundu. Alnındaki damarı belirleşirken, bana yaklaştı. "Unut beni..." diye fısıldadı. "Be-ben..." cümlemi devam ettirmeme izin vermeyen gözyaşlarımdan bir kez daha nefret ettim. Yağmur yavaş yavaş hızını arttırmaya başladığında, gözyaşlarım yağmurla yarışıyordu adeta... Son kez gözlerimin içine baktı duygusuzca ve arkasını dönüp gitmeden "yağmur yağıyor, içeri geç hasta olacaksın yoksa..." dedikten sonra çekip gitti...All Rights Reserved
1 part