"Gel benimle, ben seni buradan kurtarırım." dedi, gözlerimi tekrar yüzüne çevirdim. Bu cümleyi kurarken ateş saçan gözlerinde en ufak tereddüt yoktu. Uzattığı eline baktım. Ona dokunmanın benim için ne kadar imkansız olduğundan bihaber beni bekliyordu. Derin bir nefes aldım. Ellerimi yere koydum ve hızla ayağa kalktım. "Gidelim, kurtar beni buradan." dedim. Başını onaylarcasına sallayıp odadan çıktığında merdivenlere yöneldi, ben de onu takip etmeye başladığımda, ardında bıraktığı kokusu başımı döndürüyordu.
Aşağı indiğimizde bütün gözler üzerimize dikilmişken, hepsinin kafasına dayalı silahlar vardı ve kıpırdayamıyorlardı. Onlarca adamın içinden elimizi kolumuzu sallayarak evi terk ettik. Buz gibi havanın yüzüme çarpmasıyla sonunda nefes alabildiğimi hissettiğimde, "Nefesimi kesenlerin, nefeslerini kesmeden bu dünyadan gitmeyeceğim." diye sessizce mırıldandım.
Önümdeki ela gözlü heykelin hızlı yürüyüşüne ayak uydurmaya çalışırken, birden arabanın önünde durdu ve binmem için kapıyı açtı. Ben de tereddüt etmeden içeri girdim. Kendisi de yanıma oturduğunda, "Hazır mısın?" dedi. "Hazırım, gidelim." dedim. Akşamın karanlığında gözlerimiz birbirine kenetlenmiş, ışıl ışıl parlıyorlardı.
Asıl hikayem şimdi başlıyordu, bunu iliklerime kadar hissediyordum. İçimdeki güç ve öfke dolup taşarken kendime verdiğim sözleri, tek tek tutacağım zaman işte gelmişti.
Bildiğin her şeyin, sevdiğin adam dahil yalan olduğunu öğrendiğin bir dünyaya gözlerini açtığında ne yapardın? Kaçar mıydın? Yoksa o gerçeğin seni ezmesine mi izin verirdin?
Ben kaçtım..
Leyla titreyen ellerini metal masanın üzerinde duran su bardağına uzandı. Elleri zangır zangır titrerken karanlık camdan onu seyrettiklerine emin olduğu için oraya bakamadı. Masaya doğru düşen sarı ışık karanlık odayı yarım aydınlatıyor bu durum stres seviyesini arttırmıştı.
"Leyla hanım, Çeto yani Çetin Çakır ile en son ne zaman görüştünüz?" dedi polis memuru. Leyla başı eğik bir şekilde önünde duran dosyaya baktı. Sevdiği adamın elinde rakamların bulunduğu bir resim, bir suçlunun resmi..
"Geçen hafta, cuma günü. Kocamı neden arıyorsunuz?" dedi Leyla korkarak. Polis memuru tam karşısına oturdu ona ağır ağır bir bakış attı.
"Leyla hanım siz Çetin Çakır'la evli değilsiniz"
"Ne?"