Gelen seslere aldırış etmem gerektiğini anladığım an arkama döndüm ve o ıssız koridora tekrar adımlarımı attım. Bu kadar sesin sebebi kedidir diye geçiştirebileceğim bir şey olamazdı. Demir kapının kulpunu tuttum ve aşağı indirdim.
Fakat gördüklerim... Beni şoka uğratmaya yetmişti diyecekken arkamda bir nefes hissettim. Ve sonra kolumu kanca gibi tutan bir el. Dövmeli, dövmeli bir el ve ben bu elin sahibini biliyordum. Nefesi boynuma çarparken konuştu:
"Artık sırdaşız Sarışın."