Anadolu'nun ayazında, Torosların eşiğinde, günden güne; göçlerle, ölümlerle eriyen bir köy. İmamı yorgun, ahalisi yaşlı, evleri huzursuz. Bilinir ki bu topraklarda hiç bir şey masum değil, her bir yaşanmışlık iz bırakmış gerisinde. Bir gün jandarmaya ihbar gelir köyden, oradan da vilayetin Cinayet Masası'na... Bir köy imamı ile, bir cinayet masası polisinin ilginç hikayesi başlar burada. Bir suçlu olduğu aşikardır ancak bunun kim olduğundan çok tartışılan, ne olduğudur?
18 yaşında hayattan zevk almayan felix intihar etmeye kalkıştığı günün sonunda gözlerini hastanede açar. Gözlerini açtığında ilk gördüğü şey nefesi nefesine değen bu oğlandı.
(Yazar: Sabiha)