Siz; You are not I Siz; bu yüzden Karaaslan sana sevmeyi öğreteceğim Siz; Ama ilk önce sana kendine benim gözümden bakmayı öğreteceğim Siz; böylece ilk kendini seveceksin.. •Deflin Tanzıl 03.12.2023

Yetişkin okurlar için uygundur! Bir Mahalle Hikâyesi... Çok daha fazlası... ✨ "Bak bana," diye fısıldadı. Dudaklarının arasından çıkan sıcak nefesi benimkilere dokundu. "Bir kere bana eskisi gibi baksan..." yalvarır gibi çıkan sesinin tonuyla tüm iradem dağıldı. "Bırak lütfen," derken gözlerimi kapattım. Elinin birini kaldırıp parmaklarını usulca yanağımda gezdirdi ve çeneme doğru indi. "Adımı söylemiyorsun artık," dedi dişlerini sıkarak. "Fark etmem mi sanıyordun?" Soru soruyordu ama benim buna verecek bir cevabım yoktu. "Senin dudaklarından dökülmesini istediğim öyle çok kelime var ki..." Eğilip anlını anlıma yasladı. Bu kadar yakınken tek nefesi paylaşıyor gibiydik. Onun aldığı soluk, benim dudaklarımda kayboluyordu. Benim sıklaşan nefeslerim ise sanki onu canlandırıyor gibiydi.

jung jaehyun güzel uzun parmaklarını piyano tuşlarına basmanın yanı sıra, cinayet işlemek için de kullanıyordu. ve ne korkunçtur ki ben bu adama aşık olmuştum. 1 #yoonoh 160520 || ©luvyn10

Önümde Kevin vardı, saçları dağınık, ayakta kalmaktan dolayı güçlük çekiyordu, onu böyle görmeye alışık değildim. Kevin: Isabelle, üzgünüm.. Gerçekten sensiz yapamıyorum. Ne diyeceğimi bilmiyordum, ne yapacağımı bilmiyordum, bir süre aynı pozisyonda durdum ve sonra Kevin'i omuzlarından tutup kanepeye oturttum ve ardından kapıyı kapattım.

"Bir bilsen ne kadar zamandır şunun hayalini kurduğumu." Şakağıma doğru bir öpücük daha kondurdu. "Seni doyasıya öpüp koklamayı." Ardından yanağıma indi öpücükleri. "Geldin ve beni dünyanın en mutlu adamı yaptın." Dudağımdan da öpüp alınlarımızı birbirine yasladı. "Seni çok seviyorum. Seni senden çok seviyorum." Bu kez ben dudaklarına ufak bir öpücük bırakıp ayrıldım. "Seni çok seviyorum. En az beni sevdiğin kadar seviyorum seni." Kollarımı boynuna dolayıp yüzümü boynuna gömdüm. Kokusunu içime çektim. Çok özlemiştim.

Nişanlısını ve en yakın arkadaşını yatakta yakalayan Asmin. Kendisini Amsterdamın gecelerine ve tanımadığı bir adamın kollarına atar. O gece birlikte olurlar. Sabah Asmin yanındaki adam uyanmadan pılısını pırtısını toplayıp İstanbul'a geri döner. Ve yıllar sonra gizemli adam ile Asmin tekrar karşılaşırlar. Lakin Asmin'in o geceden bir sırrı vardır."

Bazen her daim senin yanında olan,sana kötü günlerinde destek çıkan insanları unutamazsın. O benim için öyle biriydi yaşadığım krizlerde benim yanımda olurdu. Sağlığıma dikkat etmem için her şeyi yapardı. Ama artık o,krizlerimin sebebi olmuştu

"Arkadaşlarım gelecek benim hadi sen odana çık" "Neden ya?!"

Konu: Bir hemşire işine yine her zamanki gibi geç kalır ve patronu onu işten kovar, hemşirenin Nehir diye bir arkadaşı vardır ve ona iş ilanı verebileceğini söyler. Hemşire eve geri döndüğünde akşama kadar iş arar fakat bulamaz, bu yüzden de arkadaşı Nehirin dediği gibi iş ilanı verir... İşte her şey o ilana cevap geldikten sonra başlar.

"Son dakikada yetiştin." Son dakika... Biraz daha geç kalsaydım yetişemeyecektim. Onu son kez göremeyecektim. Ama son dakikada yetişmiştim! Kalbim deli gibi çarpıyordu. Gözlerim, gözlerinin derinine indiğinde bakışlarındaki o güzel şefkati ve huzuru görüyordum. Hatta hissediyordum. Ona olan duygularım daha da artıyordu. Yıllardır aşık olduğum adamı görmüştüm. Daha ne isteyebilirdim ki?