"hayır," dedi lily hırçınlıkla. elindeki kutu küçük küçük notlarla doluydu. kimisi yırtık kimisi parçalamış bir sürü küçük not kağıdı. lily'nin gözüne 'lily çiçeğim'ler ilişti. takibinde seni seviyorum'lar, bazı özürler ve daha çok seni seviyorum lily çiçeğim'ler.
"bana beşinci sınıfta sana eğer bir kere daha aşk mektubu yollarsam dişlerimi tek tek koparacağını söylemiştin. ben de seni dinledim ve hiç yollamadım ama bu bulduğum her kağıda lily çiçeğimi seviyorum yazmamı da engellemedi. sen hariç herkes gördü ama sen.. senin beni görmen çok uzun sürdü lils. bu küçük notları yazmayı bıraktığımı sanacak kadar uzun."
james gözlüklerini çıkartıp onları cübbesiyle silmeye başladı. "beni görmen niye bu kadar uzun sürdü evans?"
"Bir bilsen ne kadar zamandır şunun hayalini kurduğumu." Şakağıma doğru bir öpücük daha kondurdu. "Seni doyasıya öpüp koklamayı." Ardından yanağıma indi öpücükleri. "Geldin ve beni dünyanın en mutlu adamı yaptın." Dudağımdan da öpüp alınlarımızı birbirine yasladı. "Seni çok seviyorum. Seni senden çok seviyorum."
Bu kez ben dudaklarına ufak bir öpücük bırakıp ayrıldım. "Seni çok seviyorum. En az beni sevdiğin kadar seviyorum seni." Kollarımı boynuna dolayıp yüzümü boynuna gömdüm. Kokusunu içime çektim.
Çok özlemiştim.