Cebinden çıkardığı siyah küçük kadife kutuyu bana uzattı. "Bu senin" dediğinde karşılık olarak elimi uzatmak yerine boş bakmaya devam ettim. Birazdan uyanacağım ve bu bir rüya diye kendimi inandırmaya devam ediyordum. Cevapsız kalmamı pek önemsemeden kutuyu kenardaki masanın üzerine bıraktı. "Aile yadigarı dikkat etsen iyi olur!" "Ben seninle evlenmeyeceğim" "Buna alışsan iyi olur" "Geldiğimden beri herkes bana bir şeylere alışmamı söyleyip duruyor. Bu benim hayatım ve kimsenin yönetmesine izin vermeyeceğim." dediğimde cebindeki elini yavaşça çıkararak havadaki parmağımı yavaşça indirdi. "Buna da alışsan iyi olur" diyerek söylediği kelimeyi tekrarlamıştı. "Onca kız var etrafında baksana! Seninle evlenmek isteyen birini bulabilirsin, seni sevmeyen biriyle neden evlenesin ki! Bak ben seni istemiyorum." bu kez daha öfkeli bir sesle cevap vermiştim. "Ben seni istiyorum!" dediğinde aniden cevap verme iç güdülerimi kaybetmiştim. Göz bebeğim büyümüş, kan akışım hızlanmıştı. "Ne?" diyebilmiştim. "Sen beni tanımıyorsun bile!" Kafamdaki soruları yanıtsız bırakıp yanımdan öylece geçip gitmişti.
12 parts