"Söylesene gölgeci, benim sana karşı hissettiğim bu bağlılık da bir esaret mi?"
Bu bir vahşetti.
Bu bir savaştı.
Bu belki bir esaretten kurtuluş, belki de ellerini bağlamaktı.
Biz büyük bir savaşın ortasındaydık. Bu bombalı bir araca binmeye benziyordu. O araç bombalıydı ve biz bunu biliyorduk. Bilmemize rağmen biniyorduk, herkese bir koltuk ve bir bomba düşüyordu. Yan yanaydık, sırt sırtaydık ama bir elimizdeki silahtan çıkan o kurşun birbirimizin beynini de dağıtabilirdi çünkü savaşlarda güven olmazdı. Savaşmaya başladığınızda güveninizi saatli bir bombayla patlatmak zorundaydınız.
Biz bu savaşta ölecektik. Ölmesi gereken herkesle.
Biz bu savaşta güvenmiştik, o silahlardan biri o minibüsün içinde patlayınca anlamıştık güvendiğimizi.
Kimse sana gerçek benliğini sunmaz, küçük kız.
Abisi'nin evlenmesiyle sonunda istediğini gercekleştirip kendi evine çıkan sibel başına gelecekleri bilseydi abisi'nin evlenmesine rağmen baba parası yemek için çalışmayı bırak ayrı ev bile tutmamasına sevinir miydi? ya "evim evim güzel evim" dediği evin ona yaşatacaklarını bilseydi ne olurdu? artık onun için yapacak birşey yoktu zamanı geriye alamazdı.Zaman onun için ne gösterecekti bilemezdi ama artık geri dönüşü yoktu. ..
Kötü kalpli bir kadın yüzünden lanetlenmişti o bedeni oyuncak bir bebekti ruhu ise yıllardır o evdeydi tek kurtuluşu lanetli bir aşktı ama kim onu sevebilirdi ki sevse onun için zorluklara katlanır mıydı? kimse katlanamazdı ona göre ya öyle değilse ya onun için bütün zorluklara katlanan biri varsa olabilir miydi?
bütün mutluluğumla evimi temizledikten sonra temizlik malzemelerini koymak için koridorun sağ taraftaki küçük odaya gidiyordum ki bir anda boynumdan tutulup duvara hızla yapıştırılmamla kalbim korkuyla çarpmaya başlamıştım karşımda bir ruh vardı elleri boğazıma sarılı gözleri öyle korkutucu bakıyordu ki boğazım sıkılmasa çoktan cığlığımı basmıştım ben ona korkuyla bakarken o bakışlarımı umursamadan konuşmaya başladı.
"o bebekten uzak dur" demişti ne bebeğinden bahsediyordu ben cevap vermek istesem bile elleri boğazımı öyle bir sıkıyordu ki sesim çıkmıyordu o ise bu durumu önemsemeden cümlesini tekrarlayıp ortadan kayboldu
"o bebekten uzak dur"