Ağlamamak için tek kelime bile etmeden, Yalçın'ın indirdiği camdan, dışarıyı izlemeye başladım. Ağzımı açsam, hıçkıra hıçkıra ağlayacağımı bildiğim için susmayı tercih etmiştim. Onlar kendi aralarında, bağırıp çağırıyorlardı ama benim kulağım hiçbirşeyi duymuyor, gözlerim hiçbirşeyi görmüyordu. Dünya dönüyordu ama dünyam dönmüyordu. Arabanın aniden durması ile herkesin sesi kesilmişti. Kafamı camdan onlara çevirdiğimde, önümüzde duran polis arabalarının ve elindeki silahlarla bize doğru gelen polisleri görmem bir oldu. Sanırım gerçekten yolun sonuna gelmiştik...