Arsanın taşlı yoluna girdik, küçük çakıl taşlarına tekme atarak yürürken taşların arasında parlayan bir şey dikkatimi çekti. Önce cam sandım fakat cam gibi değildi, cam bu kadar parlamazdı. Eğilip elime aldığımda güneşin altında çok kaldığından olsa gerek elim yandı ve yere attım. Asel yürümediğimi fark etmiş ve yanıma gelmişti, sabırsızca ve merakla uzaktan bana bakıyordu. Parlayan şeyi elime almadan üstüne gölge yapıp incelediğimde ise bunun bir yüzük olduğunu fark ettim. Ama normal yüzüklere benzemiyordu, üzerinde sarı taşlar vardı, biraz soğuduğuna kanaat getirip yüzüğü elime aldım, ama elime aldığımda taşlar koyu kırmızı ateş rengine büründü, fazla takılmadan yüzüğü pantolonumun cebine sıkıştırıp hızlı adımlarla Asel'in yanınva gittim. Seni ilk gördüğümde anladım farklı olduğunu.