Kendisi pencereden dışarıyı izlerken ben,ürkek bir biçimde yanına adımlamıştım.
Sadece beni hayata döndürmekle kalmayıp aynı zamanda beni kendine aşık etmekten de alıkoymamıştı.Onun yanında huzur bulmuştum ben az da olsa,onun yanında yaralarım iyileşiyordu benim,onun yanında bi' canım olduğunu hatırlamıştım,onun sayesinde nefes alabiliyordum artık az da olsa.
Geceliğin iki tarafından da iki elimle tutup indirmeye çalıştım sanki uzunmuş gibi.Kolumdan tutup beni yanına çekti.
"Korkma benden nazenin,korkma.Yanıma gel,koynuma gel.Canın canıma,kanın kanıma,nefesin nefesime karışsın."
Sıcacık kollarının arasına aldı ilk,sanki kollarının arasında küçücük yavru bir kuş varmış gibi nazikçe sarıp sarmaladı beni,ardından ayrılıp yavaşça 3-4 adım ötemizdeki yatağa doğru elimden tutup ilerledi,önce beni yavaşça yatırdı,sonra kendisi de ağırlığını vermeden üstüme eğildi.
Nefeslerimiz karışıyordu birbirine evet,ama nefes alamıyordum sanki.Onun yanında nefes alayım derken,nefes almaktan mahrum da bırakmıştı beni.
Günahlarımın ateşi,onunla işlediğim günahlar ile daha çok harlanıyordu.Sönmek bilmiyordu.Onun yanında soluklanıp nefes alabilirken aynı zamanda da ölüm kalım savaşı veriyordum,çünkü tam da dibimde durarak,bedenlerimizi birbirine yaklaştırıp bizi daha da yakarak bunu sağlıyordu.
Elbet küçücük bedenime onun gibi hem koca yürekli hem de koskoca birini sığdırmak kolay olmazdı,olmayacaktı da.
Genç bir kadının yeniden varoluş hikayesine hazırmısınız?
Ceylan'ın yolu ormanının kralı Aslan'la kesişmişti Aslan Karasinar'la.
Bir oyun kurulmuştu içinde masumların zarar görmesinden zerre çekinmeyen bir tilki ve masumları canı pahasına koruyacak bir Aslan vardı. Peki sizce kim kazanır bu oyunu, gerçekten kötüler her zaman kazanırmıydı?
!! Yaş farkı içerir !!