Şimdi ise o günün üzerinden tam tamına bir ay geçmişti. Olan onca şeyden yaşadığım ihanetten ve uğradığım iftiradan sonra eski hayatıma devam etmek için uğraşıyordum. Bu sanıldığı kodar kolay değildi. Çünkü kelimenin tam anlamıyla bitmiştim. Aslında annemin sürekli söylemekten usanmadığı "Her bitiş yeni bir başlangıçtır," sözü kulaklarımda çınlasa da benim için işler pek öyle değildi. Çünkü her bitiş yeni bir başlangıç falan değil, her bitiş bitişti. Bittiğimi kabulleniyordum. Ama şunu da biliyordum, hayat bir yerde bittiyse bir yerde yeniden başlayacaktı. Unutmayın tarih yalnızca mutsuzları yazardı. Yani mutlu son denilen bir şey yoktur aslında. Sadece yazar orada yazmayı bırakır, bizi mutlu bir son olduğuna indarırdı. Bu hikayenin sonunda tarihin kimi yazacağını bilmiyordum ancak tahmin etmesi pekte zor değildi.